4957 - İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Hz. İbrahim beraberinde Hz. İsmail aleyhimasselam ve onu henüz emzirmekte olan annesi olduğu halde ilerledi. Kadının yanında bir de su tulumu vardı. Hz. İbrahim, kadını Beyt'in yanında, Devha denen büyük bir ağacın dibine bıraktı. Burası Mescid'in yukarı tarafında ve Zemzem'in tam üstünde bir nokta idi. O gün Mekke'de kimse yaşamıyordu, orada hiç su da yoktu. İşte Hz. İbrahim anne ve çocuğunu buraya koydu, yanlarına, içerisinde hurma bulunan eski bir azık dağarcığı ile su bulunan bir tuluk bıraktı.
Hz. İbrahim aleyhisselam bundan sonra(emr-i ilahi ile) arkasını dönüp (Şam'a gitmek üzere) oradan uzaklaştı. İsmâil'in annesi, İbrahim'in peşine düştu (ve ona Kedâ'da yetişti).
"Ey İbrahim, bizi burada, hiçbir insanın hiçbir yoldaşın bulunmadığı bir yerde bırakıp nereye gidiyorsun?" diye seslendi. bu sözünü birkaç kere tekrarladı. Hz. İbrahim, (emir gereği) ona dönüp bakmadı bile. Anne, tekrar (üçüncü kere) seslendi:
"Böyle yapmanı sana Allah mı emretti?" dedi. Hz. İbrahim bunun üzerine: "Evet!" buyurdu. Kadın:
"Öyleyse (Rabbimiz hafizimizdir), bizi burada perişan etmez!" dedi, sonra geri döndü. Hz. İbrahim de yoluna devam etti. Kendisini göremeyecekleri Seniyye (tepesine) gelince Beyt'e yöneldi, ellerrini kaldırdı ve şu duaları yaptı: "Ey Rabbimiz! Ailemden bir kısmınnı, senin hürmetli Beyti'inin yanında, ekinsiz bir vâdide yerleştirdim -namazlarını Beyt'inin huzurunda dosdoğru kılsınlar diye-. Ey Rabbimiz! Sen de insanlardan mü'min olanlarrın gönüllerini onlara meylettir ve onları meyvelerle rızıklandır ki, onlar da nimetlerinin kadrini bilip şükretsinler" (İbrahim 37).
İsmail'in annesi, çocuğu emziriyor, yanlarındaki sudan içiyordu. Kaptaki su bitince susadı, (sütü de kesildi), çocuğu da susadı (İsmail bu esnada iki yaşında idi). Kadıncağız (susuzluktan) kıvranıp ızdırap çeken çocuğa bakıyordu. onu bu halde seyretmenin acısına dayanamayarak oradan kalktı, kendisine en yakın bulduğu Safa tepesine gitti. Üzerine çıktı, birilerini görebilirmiyim diye (o gün derin olan) vadiye yönelip etrafa baktı, ama kimseyi göremedi. safa'dan indi, vadiye ulaştı, entarisinin eteğini topladı. Ciddi bir işi olan bin insanın koşusuyla koşmaya başladı. Vadiyi geçti. Merve tepesine geldi, üzerine çıktı, oradan etrafa baktı, bir kimse görmeye çalıştı. Ama kimseyi göremedi. bu gidip-gelişi yedi kere yaptı. İşte (hacc esnasında) iki tepe arasında hacıların koşması buradan gelir.
Anne, (bu sefer) Merve'ye yaklaşınca bir ses işitti. Kendi kendine: "Sus" dedi ve sese kulağını verdi. O sesi yine işitti. Bunun üzerine:
"(Ey ses sahibi!) sen sesini işittirdin, bir yardımın varsa (gecikme)!" dedi. Derken Zemzem'in yanında bir melek (tecelli etti). Bu Cebrail'di. Cebrail kadına seslendi: "Sen kimsin?" Kadın: "Ben Hâcer'im, İbrahim'in oğlunun annesi..."
"İbrahim sizi kime tevkil etti?"
"Allah Teâla'ya."
"her ihtiyacınızı görecek Zât'a tevkil etmiş."
Ayağının ökçesi -veya kanadıyla- yeri eşeliyordu. Nihayet su çıkmaya başladı. Kadın (boşa akmaması için) suyu eliyle havuzluyordu. Bir taraftan da sudan kabına doldurdu. Su ise, kadın aldıkça dipten kaynıyordu."
İbnu Abbas radıyallahu anhüma dedi ki: "Allah İsmail'in annesine rahmetini bol kılsın, keşke zemzemi olduğu gibi akar bıraksaydı da avuçlamasaydı. Bu takdirde (zemzem, kuyu değil) akar su olacaktı."
Kadın sudan içti, çocuğunu da emzirdi.
Melek, kadına:
"Zayi ve helak oluruz diye korkmayın! Zira, Allah Teâla Hazretleri'nin burada bir Beyt'i olacak ve bunu da şu çocuk ve babası bina edecek. Allah Teâla Hazretleri o işin sahiplerini zayi etmez!" dedi. Beyt yerden yüksekti, tıpkı bir tepe gibi. Gelen seller sağını solunu aşındırmıştı.
Kadın bu şekilde yaşayıp giderken, oraya Cürhüm'den bir kâfile uğradı. Oraya Kedâ yolundan gelmişlerdi. Mekke'nin aşağısına konakladılar. Derken orada bir kuşun gelip gittiğini gördüler.
"Bu kuş su üzerine dönüyor olmalı, (burada su var). Halbuki biz bu vadide su olmadığını biliyoruz!" dediler. Durumu tahkik için, yine de bir veya iki atik adam gönderdiler. Onlar suyu görünce geri dönüp haber verdiler. Cürhümlüler oraya gelip, suyun başında İsmail'in annesini buldular.
"Senin yanında konaklamamıza izin verir misin?" dediler. Kadın:
"Evet! Ama suda hakkınız olmadığını bilin!" dedi. Onlar da:
"Pekala!" dediler. Aleyhissalâtu vesselam der ki:
"Ünsiyet istediği bir zamanda bu teklif İsmail'in annesine uygun geldi. Onlar da oraya indiler. Sonra geride kalan adamlarına haber saldılar. Onlar da gelip burada konakladılar. Zamanla orada çoğaldılar. Çocuk da büyüdü. Onlardan Arapça'yı öğrendi. Büyüdüğü zaman onlar tarafından en çok sevilen, hoşlanılan bir genç oldu. Büluğa erince, kendilerinden bir kadınla evlendirdiler. Bu sırada İsmail'in annesi vefat etti.
Derken Hz. İbrahim aleyhisselam, İsmail'in evlenmesinden sonra oraya gelip, bıraktığı (hanımını ve oğlunu) aradı. İsmail'i bulamadı. Hanımından İsmail'i sordu. Kadın:
"Rızkımızı tedarik etmek üzere (avlanmaya) gitti" dedi. Hz. İbrahim, bu sefer geçimlerini, hallerini sordu. Kadın:
"Halimiz fena, darlık ve sıkıntı içindeyiz!" diyerek şikayetvari konuştu. Hz. İbrahim:
"Kocan gelince, ona benden selam etve "kapısının eşiğini değiştirmesini" söyle!" dedi. İsmail geldiği zaman, sanki bir şey sezmiş gibiydi:
"Eve herhangi bir kimse geldi mi?" diye sordu. Kadın:
"Evet şu şu evsafta bir ihtiyar geldi. senden sordu, ben de haberini verdim, yaşayışımızdan sordu, ben de sıkıntı ve darlık içinde olduğumuzu söyledim" dedi. İsmail:
"sana bir tavsiyede bulundu mu?" dedi. Kadın:
"Evet! sana selam söylememi emretti ve kapının eşiğini değiştirmeni söyledi!" dedi. İsmail:
"Bu babamdı. seninle ayrılmamı bana emretmiş. Haydi artık ailene git!" dedi ve hanımını boşadı. Cürhümlülerden bir başka kadınla evlendi.
Hz. İbrahim onlardan yine uzun müddet ayrı kaldı. Bilahare bir kere daha görmeye geldi. Yine İsmail'i evde bulamadı. Hanımının yanına gelip, İsmail'i sordu. Kadın:
"Maişetimizi kazanmaya gitti!" dedi. Hz. İbrahim:
"Haliniz nasıldır?" dedi, geçimlerinden, durumlarından sordu. Kadın:
"İyiyiz, hayır üzereyiz, bolluk içindeyiz" diye Allah'a hamd ve senada bulundu.
"Ne yiyorsunuz?" diye sordu. Kadın:
"Et yiyoruz!" dedi.
"Ne içiyorsunuz?" diye sorunca da:
"Su!" dedi. Hz. İbrahim:
"Allahım, et ve suyu haklarında mübarek kıl!" diye dua ediverdi." Aleyhissalatu vesselam der ki:
"O gün onların hububatı yoktu. Eğer olsaydı Hz. İbrahim, hububatları için de dua ediverirdi."
İbnu Abbas der ki: "Bu iki şey (et ve su) Mekke'den başka hiçbir yerde Mekke'deki kadar sıhhata muvafık düşmez (karın sancısı yaparlar). (Bu, Hz. İbrahim'in duasının bir bereketi ve neticesidir).
(Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm Hz. İbrahim'den anlatmaya devam etti:)
"İbrahim (İsmail'in hanımına) dedi ki:
"Kocan geldiği zaman, benden ona selam söyle ve kapısının eşiğini sabit tutmasını emret!" (Çünkü eşik, evin dirliğidir).
"Hz. İsmail gelince (evde babasının kokusunu buldu ve) "yanınıza bir uğrayan oldu mu?" diye sordu. Kadın:
"Evet, bize yaşlı bir adam geldi, kılık kıyafeti düzgündü!" dedi ve (ihtiyar hakkında) bir kısım övgülerden sonra:
"Benden seni sordu. Ben de haber verdim. Yaşayışımızın nasıl olduğunu sordu, ben de hayır üzere olduğumuzu söyledim!" dedi. İsmail:
"Sana bir tavsiyede bulundu mu?" diye sordu. Kadın:
"Evet sana selam ediyor, kapının eşiğini sabit tutmanı emrediyor" dedi. Hz. İsmail:
"Bu babamdı. Eşik de sensin, seni tutmamı, evliliğimizin devamını emrediyor! (Sen yanımda değerli idin, kıymetin şimdi daha da arttı" der ve kadın İsmail'e on erkek evlad doğurur.)
Sonra, Hz. İbrahim Allah'ın dilediği bir müddet onlardan ayrı kaldı. Derken bir müddet sonra yanlarına geldi. Bu sırada Hz. İsmail Zemzem'in yanındaki Devha ağacının altında kendisine ok yapıyordu. Babasını görünce ayağa kalkıp karşılamaya koştu. Baba-oğul karşılaşınca yaptıklarını yaptılar (kucaklaştılar, el, yüz, göz öpüldü).
Sonra Hz. İbrahim:
"Ey İsmail! Allah Teâla Hazretleri bana ciddi bir iş emretti" dedi. İsmail de:
"Rabbinin emrettiği şeyi yap!" dedi. Hz. İbrahim:
"Bu işte bana sen yardım edecek misin?" diye sordu. O da:
"Evet sana yardım edeceğim!" diye cevap verdi. Bunnun üzerine Hz. İbrahim:
"Allah-Teâla Hazretleri, bana burada bir Beyt yapmamı emretti!" diyerek etrafına nazaran yüksekçe bir tepeyi gösterdi."
(İbnu Abbas) dedi ki: "İsmail'le İbrahim işte orada Ka'be'nin (daha önceki) temellerini yükselttiler. Hz. İsmail taş getiriyor, Hz. İbrahim de duvarları örüyordu. Bina yükselince, Hz. İsmail, babası için (bugün Makam olarak bilinen) şu taşı getirdi. Yükselen duvarı örerken, Hz. İbrahim (iskele olarak) onun üstüne çıkıyordu. İsmail de ona (aşağıdan) taş veriyordu. Bu esnada onlar:
"Ey Rabbimiz! (Bu hizmetimizi) bizden kabul buyur! Sen gören ve bilensin!" diyorlardı."
İbnu Abbas der ki: "Hz. İsmail ve Hz. İbrahim binayı yaparken (zaman zaman) etrafında dolaşarak: "Ey Rabbimiz (bu hizmetimizi) bizden kabul buyur! Sen gören ve bilensin!" (Bakara 127) diye dua ediyorlardı."
Buhari, Enbiya 8.
ASHABU'L-UHDÛD
4958 - Hz. Süheyb radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Sizden öncekiler arasında bir kral vardı. Onun bir de sihirbazı vardı. Sihirbaz yaşlanınca Kral'a: "Ben artık yaşlandım. Bana bir oğlan çocuğu gönder de sihir yapmayı öğreteyim!" dedi. Kral da öğretmesi için ona bir oğlan gönderdi. Oğlanın geçtiği yolda bir râhip yaşıyordu. (Bir gün giderken) rahibe uğrayıp onu dinledi, konuşması hoşuna gitti. Artık sihirbaza gittikçe, râhibe uğruyor, yanında (bir müddet) oturup onu dinliyordu.
(Bir gün) delikanlıyo sihirbaz, yanına gelince dövdü. Oğlan da durumu râhibe şikayet etti. Rahip ona:
"Eğer sihirbazdan (dövecek diye) korkarsan: "Ailem beni oyaladı!" de; ailenden korkacak olursan, "beni sihirbaz oyaladı" de!" diye tenbihte bulundu.
O bu halde (devam eder) iken, insanlara mani olmuş bulunan büyük bir canavara rastladı. (Kendi kendine:)
"Bugün bileceğim; sihirbaz mı efdal, rahip mi efdal!" diye mırıldandı. Bir taş aldı ve:
"Allahım! Eğer râhibin işi, sana sihirbazın işinden daha sevimli ise, şu hayvanı öldür de insanlar geçsinler!" deyip, taşı fırlattı ve hayvanı öldürdü. İnsanlar yollarına devam ettiler. Delikanlı râhibe gelip durumu anlattı. Rahib ona:
"Evet! Bugün sen benden efdalsin (üstünsün)! Görüyorum ki, yüce bir mertdebedesin. Sen imtihan geçireceksin. İmtihana maruz kalınca sakın benden haber verme!" dedi. Oğlan anadan doğma körleri ve alaca hastalığına yakalananları tedavi eder, insanları başkaca hastalıklardan da kurtarırdı. Onu kralın gözlyeri kör olan arkadaşı işitti. Birçok hediyeler alarak yanına geldi ve: "Eğer beni tedavi edersen, şunların hepsi senindir" dedi. O da:
"Ben kimseyi tedavi etmem, tedavi eden Allah'tır. Eğer Allah'a iman edersen, sana şifa vermesi için dua edeceğim. O da şifa verecek!" dedi. Adam derhal iman etti, Allah da ona şifa verdi.
Adam bundan sonra kralın yanına geldi. Eskiden olduğu gibi yine yanına oturdu. Kral:
"Gözünü sana kim iade etti?" diye sordu.
"Rabbim!" dedi. Kral:
"Senin benden başka bir Rabbin mi var?" dedi. Adam:
"Benim de senin de Rabbimiz Allah'tır!" cevabını verdi. Kral onu yakalatıp işkence ettirdi. O kadar ki, (gözünü tedavi eden ve Allah'a iman etmesini sağlayan) oğlanın yerini de gösterdi. Oğlan da oraya getirildi. Kral ona:
"Ey oğul! Senin sihrin körlerin gözünü açacak, alaca hastalığını tedavi edecek bir dereceye ulaşmış, neler neler yapıyormuşsun!" dedi. Oğlan:
"Ben kimseyi tedavi etmiyorum, şifayı veren Allah'tır!" dedi. Kral onu da tevkif ettirip işkence etmeye başladı. O kadar ki, o da râhibin yerini haber verdi. Bunun üzerine râhip getirildi. Ona:
"Dininden dön!" denildi. O bunda direndi. Hemen bir testere getirildi. Başının ortasına konuldu. Ortadan ikiye bölündü ve iki parçası yere düştü. Sonra oğlan getirildi. Ona da:
"Dininden dön!" denildi. O da imtina etti. Kral onu da adamlarından bazılarına teslim etti.
"Onu falan dağa götürün, tepesine kadar çıkarın. Zirveye ulaştığınız zaman (tekrar dininden dönmesini talep edin); dönerse ne âla, aksi takdirde dağdan aşağı atın!" dedi. Gittiler onu dağa çıkardılar. Oğlan:
"Allahım, bunlara karşı, dilediğin şekilde bana kifayet et!" dedi. Bunun üzerine dağ onları salladı ve hepsi de düştüler. Oğlan yürüyerek kralın yanına geldi. Kral: "Arkadaşlarıma ne oldu?" dedi.
"Allah, onlara karşı bana kifayet etti" cevabını verdi. Kral onu adamlarından bazılarına teslim etti ve:
"Bunu bir gemiye götürün. denizin ortasına kadar gidin. Dininden dönerse ne âla, değilse onu denize atın!" dedi. Söylendiği şekilde adamları onu götürdü. Oğlan orada:
"Allahım, dilediğin şekilde bunlara karşı bana kifayet et!" diye dua etti. Derhal gemileri alabora olarak boğuldular. Çocuk yine yürüyerek hükümdara geldi. Kral:
"Arkadaşlarıma ne oldu?" diye sordu. Oğlan.
"Allah onlara karşı bana kifayet etti" dedi. Sonra Kral'a:
"benim emrettiğimi yapmadıkça sen beni öldüremeyeceksin!" dedi. Kral: "O nedir?" diye sordu. Oğlan:
"İnsanları geniş bir düzlükte toplarsın, beni bir kütüğe asarsın, sadağımdan bir ok alırsın. Sonra oku, yayın ortasına yerleştir ve: "Oğlanın Rabbinin adıyla" dersin. Sonra oku bana atarsın. İşte eğer bunu yaparsan beni öldürürsün!" dedi. Hükümdar, hemen halkı bir düzlükte topladı. Oğlanı bir kütüğe astı. Sadağından bir ok aldı. Oku yayının ortasına yerleştirdi. Sonra:
"Oğlanın Rabbinin adıyla!" dedi ve oku fırlattı. Ok çocuğun şakağına isabet etti. Çocuk elini şakağına okun isabet ettiği yere koydu ve Allah'ın rahmetine kavuşup öldü. Halk:
"Oğlanın Rabbine iman ettik!" dediler. Halk bu sözü üç kere tekrar etti. Sonra krala gelindi ve:
"Ne emredersiniz? Vallahi korktuğunuz başınıza geldi. Halk oğlannın Rabbine iman etti!" denildi. Kral hemen yolların başlarına hendekler kazılmasını emretti. Derhal hendekler kazıldı. İçlerinde ateşler yakıldı. Kral:
"Kim dininden dönmezse onu bunlara atın!" diye emir verdi. Yahut hükümdara "sen at!" diye emir verildi.
İstenen derhal yerine getirildi. Bir ara, beraberinde çocuğu olan bir kadın getirildi. Kadın oraya düşmekten çekinmişti, çocuğu:
"Anneciğim sabret. zira sen hak üzeresin!" dedi."
Müslim, Zühd 73, (3005); Tirmizi, Tefsir, Bürûc, (3337).
BEŞİKTE KONUŞANLARIN KISSASI
4959 - Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Üç kişi dışında hiç kimse beşikte iken konuşmamıştır. Bunlar: Hz. İsa İbnu Meryem aleyhima's-selam, Cüreyc'in arkadaşı.
Cüreyc, kendini ibâdete vermiş âbid bir kuldu. Bir manastıra çekilmiş orada ibadetle meşguldü. Derken bir gün annesi yanına geldi, o namaz kılıyordu.
"Ey Cüreyc! (Yanıma gel, seninle konuşacağım! Ben annenim)" diye seslendi. Cüreyc:
"Allahım! Annem ve namazım (hangisini tercih edeyim?" diye düşündü). Namazına devama karar verdi.
Annesi çağırmasını (her defasında üç kere olmak üzere) üç gün tekrarladı. (Cevap alamayınca) üçüncü çağırmanın sonunda:
"Allahım, kötü kadınların yüzünü göstermedikçe canını alma!" diye bedduada bulundu. Beni İsrail, aralarında Cüreyc ve onun ibadetini konuşuyorlardı. O diyarda güzelliğiyle herkesin dilinde olan zâniye bir kadın vardı.
"Dilerseniz ben onu fitneye atarım" dedi. Gidip Cüreyc'e sataştı. Ancak Cüreyc ona iltifat etmedi.
Kadın bir çobana gitti. Bu çoban Cüreyc'in manastırı(nın dibi)nde barınak bulmuş birisiydi. Kadın onunla zina yaptı ve hâmile kaldı. Çocuğu doğurunca:
"Bu çocuk Cüreyc'ten!" dedi. Halk (öfkeyle) gelip Cüreyc'i manastırından çıkarıp manastırı yıktılar, (hakaretler ettiler), kendisini de dövmeye başladılar, (linç edeceklerdi). Cüreyc onlara:
"Derdiniz ne?" diye sordu.
"Şu fahişe ile zina yaptın ve senden bir çocuk doğurdu!" dediler. Cüreyc:
"Çocuk nerede, (getirin bana?)" dedi. Halk çocuğu ona getirdi. Cüreyc:
"Bırakın beni, namazımı kılayım!" dedi. Bıraktılar ve namazını kıldı. Namazı bitince çocuğun yanına gitti, karnına dürttü ve:
"Ey çocuk! Baban kim?" diye sordu. Çocuk: "Falanca çoban!" dedi. Bunun üzerine halk Cüreyc'e gelip onu öpüp okşadı ve: "senin manastırını altından yapacağız!" dedi. Cüreyc ise:
"Hayır! Eskiden olduğu gibi kerpiçten yapın!" dedi. Onlar da yaptılar.
(Üçüncüsü): Bir zamanlar bir çocuk annesini emiyordu. Oradan şahlanmış bir at üzerinde kılık kıyafeti güzel bir adam geçti. Onu gören kadın:
"Allah'ım şu oğlumu bunun gibi yap!" diye dua etti. Çocuk memeyi bırakarak adama doğru yönelip baktı ve:
"Allahım beni bunun gibi yapma!" diye dua etti. Sonra tekrar memesine dönüp emmeye başladı."
Ebu Hureyre der ki: "Ben Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ı, şehadet parmağını ağzına koyup emmeye başlayarak, çocuğun emişini taklid ederken görür gibiyim."
(Resulullah anlatmaya devam etti:)
"(Sonra annenin yanından) bir kalabalık geçti. Ellerinde bir câriye vardı. Onu dövüyorlar ve:
"(Seni zâni seni!) Zina yaparsın, hırsızlık yaparsın ha!" diyorlardı. Câriye ise:
"Allah bana yeter, o ne iyi vekildir!" diyordu. Çocuğun annesi:
"Allahım çocuğumu bunun gibi yapma!" dedi. Çocuk yine emmeyi bıraktı, câriyeye baktı ve:
"Allahım beni bunun gibi yap!" dedi. İşte burada anne-evlat karşılıklı konuşmaya başladılar: (Anne dedi ki:
"Boğazı tıkanasıca! Kıyafeti güzel bir adam geçti. Ben: "Allahım, oğlumu bunun gibi yap" dedim. sen: "Allahım! Beni bunun gibi yapma!" dedin. Yanımızdan cariyeyi döverek, zina ve hırsızlık yaptığını söyleyerek geçenler oldu. Ben: "Allahım, oğlumu bunun gibi yapma" dedim. sen ise: "Allahım, beni bunun gibi yap!" dedin).
Oğlu şu cevabı verdi:
"Güzel kıyafetli bir adam geçti. Sen: "Allahım, oğlumu bunun gibi yap!" dedin, ben ise: "Allahım beni bunun gibi yapma!" dedim. Yanımızdan bu câriyeyi geçirdiler. Onu hem dövüp hem de: "Zina ettin, hırsızlık ettin!" diyorlardı. Sen: "Allahım, oğlumu bunun gibi yapma!" dedin. Ben ise: "Allahım, beni bunun gibi yap!" dedim. (Sebebini açıklayayım:) O atlı adam cebbâr zalimin biriydi. Ben de: "Allahım beni böyle yapma!" dedim. "Zina ettin, hırsızlık ettin!" dedikleri şu zavallı cariye ise ne zina yapmıştı, ne de çalmıştı! Ben de "Allahım beni bunun gibi yap!" dedim."
Buhari, Enbuya 50, Amil fi's-Salât 7; Müslim, Birr 7, 8, (2550). Metin Müslim'den alınmadır.
MAĞARA ASHABININ KISSASI
4960 - İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Sizden önce yaşayanlardan üç kişi yola çıktılar. (Akşam olunca) geceleme ihtiyacı onları bir mağaraya sığındırdı ve içine girdiler. Dağdan (kayan) bir taş yuvarlanıp, mağaranın ağzını üzerlerine kapadı. Aralarında:
"sizi bu kayadan, salih amellerinizi şefaatçi kılarak Allah'a yapacağınız dualar kurtarabilir!" dediler. Bunun üzerine birincisi şöyle dedi:
"Benim yaşlı, ihtiyar iki ebeveynim vardı. Ben onları çok kollar, akşam olunca onlardan önce ne ailemden ne de hayvanlarımdan hiçbirini yedirip içirmezdim. Bir gün ağaç arama işi beni uzaklara attı. Eve döndüğümde ikisi de uyumuştu. Onlar için sütlerini sağdım. Hâla uyumakta idiler. Onlardan önce aileme ve hayvanlarıma yiyecek vermeyi uygun bulmadım, onları uyandırmaya da kıyamadım. Geciktiğim için çocuklar ayaklarımın arasında kıvranıyorlardı. Ben ise süt kapları elimde, onların uyanmalarını beklliyordum. Derken şafak söktü:
"Ey Allahım! Bunu senin rızan için yaptığımı biliyorsan, bizim yolumuzu kapayan şu taştan bizi kurtar!"
Taş bir miktar açıldı. Ama çıkacakları kadar değildi.
İkinci şahıs şöyle dedi:
"Ey Allahım! benim bir amca kızım vardı. Onu herkesten çok seviyordum. Ondan kâm almak istedim. Ama bana yüz vermedi. Fakat gün geldi kıtlığa uğradı, bana başvurmak zorunda kaldı. Ona, kendisini bana teslim etmesi mukabilinde yüzyirmi dinar verdim; kabul etti. Arzuma nail olacağım sırada:
"Allah'ın mührünü, gayr-ı meşru olarak bozman sana haramdır!" dedi. Ben de ona temasta bulunmaktan kaçındım ve insanlar arasında en çok sevdiğim kimse olduğu halde onu bıraktım, verdiğim altınları da terkettim.
Ey Allah'ım, eğer bunları senin rıza-yı şerifin için yapmışsam, bizi bu sıkıntıdan kurtar."
Kaya biraz daha açıldı. Ancak onlar çıkabilecek kadar açılmadı.
Üçüncü şahıs dedi ki:
"Ey Allahım, ben işçiler çalıştırıyordum. Ücretlerini de derhal veriyordum. Ancak bir tanesi (bir farak pirinçten ibaret olan) ücretini almadan gitti. Ben de onun parasını onun adına işletip kâr ettirdim. Öyle ki çok malı oldu. Derken (yıllar sonra) çıkageldi ve:
"Ey Abdullah! bana olan borcunu öde!" dedi. Ben de:
"Bütün şu gördüğün sığır, davar, deve ve köleler senindir. Git bunları al götür!" dedim. Adam:
"Ey Abdullah, benimle alay etme!" dedi. Ben tekrar:
"Ben kesinlikle seninle alay etmiyorum. Git hepsini al götür!" diye tekrar ettim. Adam hepsini aldı götürdü.
"Ey Allahım, eğer bunu senin rızan için yaptıysam, bize şu halden kurtuluş nasip et!" dedi. Kaya açıldı, çıkıp yollarına devam ettiler."
Buhari, Enbiya 50, Büyü' 98, İcâre 12, Hars 13, Edeb 5; Müslim, Zikr 100, (2743); Ebu Dâvud, Büyû' 29, (3387).
KİFL KISSASI
4961 - İbnu Ömer radıyallahu anhümâ anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Sizden önce yaşayanlar arasında Kifl adında biri vardı. Bildiğinden hiç şaşmazdı. İhtiyaç içinde olduğunu bildiği bir kadına gelerek, altmış dinar verdi. Kadından kâm almak üzere teşebbüse geçince kadın, titredi ve ağladı. "Niye ağlıyorsun?" diye sorunca, kadın:
"Bu benim hiç yapmadığım (haram) bir amel. Bu günaha beni razı eden de fakrımdır!" dedi. Adam da:
"Yani sen şimdi Allah korkusuyla mı ağlıyorsun? Öyleyse, Allah'tan korkmaya ben senden daha layıkım! Haydi git, verdiğim para da senin olsun. Vallahi ben bundan böyle Allah'a hiç asi olmayacağım!" dedi. Adam o gece öldü. Sabah, kapısında şu yazılı idi:
"Alah Kifl'i mağfiret etti!"
Halk bu duruma şaşırdı kaldı. Allah o devrin peygamberine Kifl'in durumunu vahyen bildirinceye kadar şaşkınlık devam etti."
Tirmizi, Kıyamet 49, (2498).
ÂD KAVMİNİ HELÂK EDEN RÜZGÂRIN KISSASI
4962 - Ebu Vâil, Rebi'a kabilesinden el-Hâris İbnu Yezid el-Bekri adında bir adamdan naklen anlatıyor:
"Medine'ye gelmiştim, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın yanına gittim. Mescid, cemaatle dolu idi. Orada dalgalanan siyah bayraklar vardı. Hz. Bilal radıyallahu anh kılıcını kuşanmış, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın yanında duruyordu. Ben: "Bu insanların derdi ne, (ne oluyor)? diye sordum.
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm Amr İbnu'l-Âs'ı, Rebi'a'ya doğru göndermek istiyor, (onun hazırlığı var)!" dediler. Ben:
"Âd elçisi gibi olmaktan Allah'a sığınırım" dedim. Aleyhissalâtu vesselâm: "Âd elçisi de nedir?" buyurdular. Ben:
"Bunu çok iyi bilen kimseye düştünüz. Âd (kavmi) kıtlığa uğrayınca Kayl'ı kendileri için su aramaya gönderdi. Kayl da, Bekr İbnu Muâviye'ye uğradı. O, buna şarap içirdi ve Mekke'de o sıralarda seslerinin ve tegannisinin güzelliğiyle meşhur Cerâde isminde iki cariye de şarkılar söyledi. (Bu suretle bir ay kadar kaldıktan) sonra, Mühre (İbnu Haydân Kabilesi'nin) dağına müteveccihen oradan ayrıldı. Dedi ki:
"Ey Allahım! Ben sana ne tedavi edeceğim bir hasta, ne de fiyesini ödeyeceğim bir esir için gelmedim. Sen kulunu, sulayıcı olduğun müddetçe sula. Onunla birlikte Bekr İbnu Muâviye'yi de sula. -Böylece kendisine içirdiği şarap için ona teşekkür eder.-
Bunun üzerine onun için üç parça bulut yükseltildi. Biri kızıl, biri beyaz, biri de siyah. Ona: "bunlardan birini seç!" denildi. O, bunlardan siyah olanını seçti. Ona:
"Âd kavminden tek kişiyi bırakmayıp helak edecek bu bulutu toz duman olarak al!" denildi."
Bunu söyleyince Aleyhissalâtu vesselâm:
"(Onlara) sadece şu -yüzük halkası- miktarında rüzgâr gönderildi" buyurdular ve arkasından şu meâldeki âyet-i kerimeyi tilavet ettiler: "Âd (kavminin helâk edilmesinde) de (ibret vardır). hani onların üzerine o kısır rüzgârı göndermiştik. Öyle bir rüzgâr ki, her uğradığı şeyi (yerinde) bırakmıyor, mutlaka onu kül gibi savuruyordu" (Zariyat 41-42).
Tirmizi, Tefsir, Zariyat, (3269, 3270).
KEL, ALATENLİ VE ÂMÂ'NIN KISSASI
4963 - Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Benî İsrail'den üç kişi vardı: Biri alatenli, biri kel, biri de âmâ. Allah bunları imtihan etmek istedi. Bu maksadla onlara (insan suretinde) bir melek gönderdi.
Melek önce alatenliye geldi. Ve: "En çok neyi seversin?" dedi. Adam:
"Güzel bir renk, güzel bir cild, insanları benden tiksindiren halin gitmesini!" dedi. Melek onu meshetti. Derken çirkinliği gitti, güzel bir renk, güzel bir cild sahibi oldu. Melek ona tekrar sordu:
"Hangi mala kavuşmayı seversin?"
"Deveye!" dedi, adam. Anında ona on aylık hamile bir deve verildi.
Melek:
"Allah bunları sana mübarek kılsın!" deyip (kayboldu) ve Kel'in yanına geldi.
"En ziyade istediğin şey nedir?" dedi. Adam:
"Güzel bir saç ve halkı ikrah ettiren şu halin benden gitmesi!" dedi. Melek,keli elleriyle meshetti, adamın keli gitti. Kendisine güzel bir saç verildi. Melek tekrar:
"En çok hangi malı seversin?" diye sordu. Adam:
"Sığırı!" dedi. Hemen kendisine hâmile biir inek verildi. Melek:
"Allah bu sığırı sana mübarek kılsın!" diye dua etti ve âmânın yanına gitti. Ona da: "En çok neyi seversin?" diye sordu. Adam:
"Allah7ın bana gözümü vermesini ve insanları görmeyi!" dedi. Melek onu meshetti ve Allah da gözlerini anında iade etti. Melek ona da:
"En çok hangi malı seversin?" diye sordu. Adam:
"Koyun!" dedi. Derhal doğurgan bir koyun verildi.
Derken sığır ve deve yavruladılar, koyun da kuzuladı. Çok geçmeden birinin bir vâdi dolusu develeri, diğerinin bir vadi dolusu sığırları, öbürünün de bir vadi dolusu koyunları oldu.
Sonra melek, alatenliye, onun eski hali ve heyetine bürünmüş olarak geldi ve:
"Ben fakir bir kimseyim, yola devam imkanlarım kesildi. Şu anda Allah ve senden başka yardım edecek kimse yok! Sana şu güzel rengi, şu güzel cildi ve malı veren Allah aşkına bana bir deve vermeni talep ediyorum! Tâ ki onunla yoluma devam edebileyim!" dedi. Adam:
"(Olmaz öyle şey, onda nicelerinin) hakları var!" dedi ve yardım talebini reddetti. Melek de:
"Sanki seni tanıyor gibiyim!Sen ala tenli, herkesin ikrah ettiği, fakir birisi değil miydin? Allah sana (sıhhat ve mal) verdi" dedi. Ama adam:
"(Çok konuştun!) Ben bu malı büyüklerimden tevârüs ettim!" diyerek onu tersledi. Melek de:
"Eğer yalancı isen Allah seni eski hâline çevirsin!" dedi ve onu bırakarak kel'in yanına geldi. Buna da onun eski halinde kel birisi olarak göründü. Ona da öbürüne söylediklerini söyleyerek yardım talep etti. Bu da önceki gibi talebi reddetti. Melek buna da:
"Eğer yalancıysan Allah seni eski hâlinne çevirsin!" deyip, âmâ'ya uğradı. Buna da onun eski hali heyeti üzere (yani bir âmâ olarak) göründü. Buna da:
"Ben fakir bir adamım, yolcuyum, yola devam etme imkânım kalmadı. Bugün, evvel Allah sonra senden başka bana yardım edecek yok! Sana gözünü iade eden Allah aşkına senden bir koyun istiyorum; ta ki yolculuğuma devam edebileyim!" dedi. Ama cevaben:
"Ben de âmâ idim. Allah gözümü iade etti, fakirdim (mal verip) zengin etti. İstediğini al, istediğini bırak! Vallahi, bugün Allah adına her ne alırsan, sana zorluk çıkarmayacağım!" dedi. Melek de:
"Malın hep senin olsun! Sizler imtihan olundunuz. Senden memnun kalındı ama diğer iki arkadaşına gadap edildi" (ve gözden kayboldu)."
Buhari, Enmiya 50, Müslim Zühd 10, (2964).
BİN DİNAR BORÇ ALANIN KISSASI
4964 - Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm Beni İsrail'den bin dinar borç para isteyen bir kimseden bahsetti. Beni İsrail'den borç talep ettiği kimse: "Bana şâhidlerini getir, onların huzurunda vereyim, şahid olsunlar!" dedi. İsteyen ise: "Şahid olarak Allah yeter!" dedi. Öbürü: "Öyleyse buna kefil getir" dedi. Berikisi "Kefil olarak Allah yeter" dedi. Öbürü:
"Doğru söyledin!" dedi ve belli bir vade ile parayı ona verdi. Adam deniz yolculuğuna çıktı ve ihtiyacını gördü. Sonra borcunu vadesi içinde ödemek maksadıyla geri dönmek üzere bir gemi aradı, ama bulamadı. Bunun üzerine bir odun parçası alıp içini oydu. Bin dinarı sahibine hitabeden bir mektupla birlikte oyuğa yerleştirdi. Sonra oyuğun ağzını kapayıp düzledi. Sonra da denize getirip:
"Ey Allahım, biliyorsun ki, ben falanndan bin dinar borç almıştım. Benden şahid istediğinde ben: "Şahid olarak Allah yeter!" demiştim. O da şahid olarak sana razı oldu. Benden kefil isteyince de: "Kefil olarak Allah yeter!" demiştim. O da kefil olarak sana razı olmuştu. ben ise şimdi, bir gemi bulmak için gayret ettim, ama bulamadım. Şimdi onu sana emânet ediyorum!" dedi ve odun parçasını denize ettı ve odun denize gömüldü.
Sonra oradan ayrılıp, kendini memleketine götürecek bir gemi aramaya başladı. Borç veren kimse de, parasını getirecek gemiyi beklemeye başladı. Gemi yoktu ama, içinde parası bulanan odun parçasını buldu. Onu ailesine odun yapmak üzere aldı. (Testere ile) parçalayınca parayı ve mektubu buldu.
Bir müddet sonra borç alan kimse geldi. Bin dinarla adama uğradı ve:
"Malını getirmek için aralıksız gemi aradım. Ancak benni getirenden daha önce gelen bir gemi bulamadım" dedi. Alacaklı:
"Sen bana bir şeyler göndermiş miydin?" diye sordu. Öbürü:
"Ben sana, daha önce bir gemi bullamadığımı söyledim" dedi. Alacaklı:
"Allah Teâla Hazretleri, senin odun parçası içerisinde gönderdiğin parayı sana bedel ödedi. Bin dinarına kavuşmuş olarak dön" dedi."
Buhari, Kefalet 1, (muallak olarak); Büyû 10(muallak ve mevsûl olarak), İsti'zân 25 (muallak olarak).
MÜTEFERRİK HADİSLER
4965 - Hz. Selmân radıyallahu anh dedi ki: "Hz. İsa ile Hz. Muhammed aleyhimesselâtu vesselam arasındaki fetret altıyüz senedir."
Buhari, Menâkıbu'l-Ensâr 53.
4966 - Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Tübba' mel'un mudur bilemiyorum. Keza Üzeyr peygamber midir onu da bilemiyorum."
Ebu Davud, Sünnet 14, (4674).
4967 - Yine Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Eğer Beni İsrail olmasaydı, et kokuşmazdı. Eğer Havva olmasaydı, kadınlar kocalarına hiçbir zaman ihânet etmezdi."
Buhari, Enbiya 1, 25; Müslim, Radâ' 63, (1470).
31 Mayıs 2016 Salı
Hz İbrahim ve Hz İsmail A.S kıssaları ile ilgili Hadisi Şerifler
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Etiketler
Hadis-i Şerifler
Hadisi Şerifler
Sorularla İslamiyet
25000 Vecih söz
Blogger
Teknoloji
ayet
Blogger Eklentileri
GÜNDEM
dünya
Hz. Ali r.a.
TÜRKİYE GERÇEKLERİ
cennet
Mobil
cehennem
edep
Diyojen
Hz. Ali
Hz. Ömer
Hz. Ömer r.a.
Oyun
Video
deccal
ihlas
kul hakkı
takva
şükür
Allah'a şükür
Blogger Haber Teması
Blogger Magazin Teması
Blogger Temaları
Blogger Themes 2017
DÜNYA GERÇEKLERİ
Foto Galeri
Kuran ve Sünnet
Sehl bin Abdullah
VİDEO
Wordpress
Wordpress Eklentileri
Yazarlar
ahiret
günahları terk etmek
gıybet etmek
hakikat
iman
insan
istişare etmek
kardeşlik
kibir
marifet
mertebe
musibet
niyet
pişmanlık
öfke
ölüme hazırlanmak
İslam
Abdestin Faziletleri
Abdülaziz Bekkine
Acaba günahlarım affedildi mi
Af ve Mağfiret
Aile ahlakı ile ilgili ayetler
Alfred Krupp
Allah’a yaklaşmak
Allah’ı zikretmek
Allah’ın alacağı
Allah’ın kudreti
Allah’ın sevgili kullarını
Alçak gönüllü olmak
Apple
Ateşe tapan kimse
Ayetler
Basit insanlar
Bayezid Bistami
Bayezid Bistami'den öğüt
Blogger Sayfa Numaralandırma
Blogger Temaları 2017
Call Of Duty
Dergi Blogger Temaları
Ebû Osman
Ebû Yahya el-Varak
Fudayl b. İyaz
George Bernard
Hasan-ı Basri
Hz. Ebubekir r.a.
Hz. Süleyman a.s.
Hz.Ali
Kabre hazırlıksız girmek
Kaybedilen para
Kul için en güzel şey nedir
MHP
Media
Mürşid-i Kamil
Mürşid-i Kamile neden ihtiyaç duyulur
Nasreddin Hoca
Nasreddin Hoca'dan hikaye
Publilius Cyrus
Rabbimize yaklaştıran bir amel
Sadî
Sophokles
Thomas Carlyle
Vefasızlık
Vera
Yeni Akit
Zulüm kılıcı
Zünnûn Mısri
aklın hayatı
akıl
amele riya karışması
anne
arafat
ateşin zararları
ateşten uzak olmak
avam
aşk
besmele
bilgi
cehalet
cuma günü
dili tutmak
dua
dünya sevgisi
ecel vakti
edebi öğrenmek
edebin özelliği
efendimiz
efendimizin sevdiği şeyler
evliyaları sevmek
fazilet
fesat
fitne
gafil
gafillik
gaflet
google
gıybet
haccın tesiri
hazine
hikmet
huzur
iftira atmak
incir
insanlar
insanın gıyabında konuşanlar
istişare
iyilik
içki
kadınların açık gezmesi
kalbe nazar
kalp gözünün kör olması
kaybedilen namus
kaza namazı
keder
kılıç kurbanı
mektup
mevlana
mümin
mürted kimdir
mürted olmak
müslümanların kıldığı namaz
nasihat
nefesin şükrü
nefsani arzular
nemrut
nimetin kıymetini bilmek
okumak
oruçlu kişi
renkler
reçete
riya yapmak
riyakarlık
saadet
sefalet
sevilmek
sonsuz güç
sıkıntı
terbiye
terk edilmemesi gerekenler
tövbe
tövbe etmek
veresiye
veresiye almak
ysk
yüksek hallere nasıl ulaşılır
zulüm çeşitleri
zühd
Ömer bin Abdülaziz r.a.
öfkenin ateşi
İslamın özelliği
ırklar
şikayet etmek
şükretmek
.. hadisini açıklar mısınız?
.açlık
1 kasım seçim sonuçları
1 kasım seçimleri
1. dünya savaşı
1993 yılı
2. dünya savaşı
25000Vecih Söz
ABD
AK PARTİ
Abdest alış şekli
Abdest organlarını bir defa yıkamak yeterli olur mu?
Abdullah bin Ömer r.a.
Abdullah İbni Mübarek
Abdurrahman Dilipak
Abdülkadir Geylani
Abdülkadir Geylani Hazretleri
Adalet nedir
Adn cenneti ile Firdevs cenneti arasındaki fark nedir? Adn cennetine kimler girer
Ahir zaman
Ahirette
Aile Reisinin Sorumluluğu ile ilgili Ayetler
Akrabalık Bağları ile ilgili Ayetler
Alessandro Manzoni
Alimlerin Fazileti
Allah
Allah bu kadar insanı nasıl hesaba çeker
Allah için ağlayan göz
Allah katında en büyük zulüm
Allah korkusu
Allah sevgisi
Allah'a hamdetmek
Allah'a şükretmek
Allah'ı sevmek
Allah'ı zikretmek
Allah'ın derdine düşmek
Allah'ın eseri
Allah'ın kudreti
Allah'ın rızası
Allah’a karşı sorumluluklar
Allah’ın kulları
Allah’ın rahmetine nâil oluşun alâmeti
Allah’ı zikretmek
Allah’ın adının zikredildiği evler
Alışveriş ile ilgili Hadisi şerifler
Amel’den yoksun âlim
Amerikalı Wilson Bentley
Amr bin Abdülkays
Anadolu yolculukları
Anne Baba
Anne Babaya İtaat ile ilgili Ayetler
Anne karnında ölen çocuğun ahiretteki durumu nedir?
Antoine Albalat
Arif kullar
Arzuları yerine getirmek
Ashabın Faziletleri
Ayasofya
Ayfer Dadak
Azrail
Aşure günü
Balzac
Battlefield 1 çözümü
Bekir Hazar
Benjamin Franklin
Besmelenin Fazileti
Beşikteyken veya bebekken konuşan çocukların sayısı kaçtır ve kimlerdir?
Bir anlık öfke
Bir anlık öfke her şeyi yok eder
Birden fazla kadınla evlenme ile ilgili Ayetler
Bişr-i Hafi hazretleri
Blogger Awesome
Blogger CSS menü
Blogger Hit nasıl alırım
Blogger Konu Bulmak
Blogger Mega Reklam Alanı
Blogger SEO ayarları
Blogger Sitemap
Blogger Sosyal Medya iconları
Blogger Yan menü
Blogger Yayın Sayısı
Blogger Önceki ve Sonraki Yazılar
Bloggere Alan Adı Yönlendirmek
Blogspot SEO ayarları
Boşanan Eşlerin Çocuklarının Bakımı İle İlgili Ayetler
Boşanma ve Usulu ile ilgili Ayetler
Bütün kötülüklerin anahtarı
CHP
CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ KANUNU
Cafer bin Muhammed
Cehalete karşı cihat
Cenab-ı Hakk
Cennet hayatının özellikleri nelerdir? Cennet de olsa
Cennet nimetleri ile ilgili Hadisi Şerifler
Cennet ucuz değil
Cennet ve Cehennem
Cennete girmenin koşulu
Cennetin gittikçe daha güzel bir yer haline gelecek olmasının hikmeti nedir?
Cennette kadınların durumu hakkında bilgi verir misiniz? Kadınlara da huri gibi erkek verilecek mi
Cennet’e ilk çağırılacak olanlar
Charlie Hebdo
Cihat dört kısma ayrılır
Cimrilik
DEAŞ
Dikenlerden sakınmak
Diriliş Ertuğrul 63.bölüm
Doğruluk
Duanın vakti ve fazileti
Dünya Ticaretinin Ahiret Boyutu
Dünya malı için üzülmek
Dünyanın köşkleri
Dünyanın merkezi
Dünyaya gönül vermek
DİYARBAKIR
E. Gibbon
Ebu Hûreyre
Ecel ile ilgili Hadisler
Edep ile ilgili hadisi şerifler
Ele geleni yersin
Ersoy Dede
Esirimin esiri
Ettiğimiz duâlar neden kabul olunmuyor?
Evrenin Yaratılışı
Facebook Canlı Yayın
Fal bakmanın ve baktırmanın hükmünü hadislerle açıklar mısınız?
Fatiha Suresinin Tefsiri
Firdevs cennetine kimler?
GERÇEK TARİH
Gaflet nedir
Gelecekte doktorların hastalarına yazacakları reçe
Google Crome
Gri deniz kırlangıcı
Gri deniz kırlangıcının özelliği
Gusül abdesti
Gusül ile ilgili hadisler
Gönenli Mehmet Efendi
Günahların seni bağlıyor
Güneş sistemi
Güzel sözler
HALEP
HZ ALİ
HZ ÖMER
Habeş Padişahı Necaşi
Hac ve Umre
Hak ile meşgul olmak
Hak'dan ayrılmamak
Haksızlığın önünde eğilmemek
Hammâd bin Zeyd
Hangi insanların canlarını alacağını nasıl bilirsi
Hasan Basri Hazretleri
Hasan-ı Basri (r.a)
Hasan-ı Basri Hz.leri
Hastalık ve Musibet
Havelsan
Haya
Hayvanlardan en zararlısı hangisidir
Hayvanlardan en zararlısı hangisidir?
Hayz
Hazret-i Ebu Bekir r.a.
Hediye
Hibe
Hicret
Hikmet ehli
Hilafet ve İmame
Huawei Enjoy 6
Hudud
Hurileri kıskanma imtihanına tutuldum?
Huzur nedir
Hz Ali
Hz isa
Hz isa yeryune inecekmidir
Hz mehdi
Hz İbrahim
Hz İsmail
Hz. Azrail a.s.
Hz. Davud
Hz. Ebu Bekir r.a.'ı ağlatan hadise
Hz. Hüseyin
Hz. Mevlana
Hz. Muaviye
Hz. Osman (r.a)
Hz. Peygamber (s.a.v)
Hz. Ömer (r.a)
Hz. Ömer r.a.ilim
Hz. İbrahim
Hz. İsa a.s.'ın sevmediği şey nedir
Hz.Ali’ye karşı savaşan sahabiler
Hz.Ebubekir Hz. Ömer
Hıristiyan âlemi
Hıristiyanlık inancı
Hırs
Infinite Warfare
Kabir ziyaretinin faydaları nelerdir?
Kadere İman
Kadının Koca üzerindeki hakkı
Kadının yolculuğu
Kainat
Kanaatkârlık
Kasame
Katl
Kazanç
Kebair
Kesb
Kesim adabı
Koca ile ilgili ayetler
Korku
Kozmetik dergileri
Kula en yakışan şey edeptir
Kur-an’ı Kerim
Kuran kalbe kuvvettir
Kuran okumak
Kurban ile ilgili ayetler
Kur’an-ı Kerim
Kâbe’ye hürmet
Köle azad etmek
Küdüsün Kızı
Kültür sanat
Kısas
Kıskançlık
L. Glein
Lanetleşme ile ilgili Hadisi Şerifler
Lessing
Levh-i Mahfuz
Libas (elbise) ile ilgili Hadisi Şerifler
Mal alım satım
Marifetullah
Mehdi'nin Özellikleri Nelerdir?
Mekke ile ilgili Hadisler
Mektubat
Merkur
Mescid ve Camiler ile ilgili hadisi şerifler
Mevla'ya yönelmek
Miras ile ilgili Hadisler
Mizah ve Şakalaşma ile ilgili Hadisi Şerifler
Mozilla
Muhammed Baki-Billah Hazretleri
Muhammed bin Ka’b
Musibetlere tahammül edememek
Mâlik bin Dinar
Mümine hürmet
Müminin kuvveti
Müminin nazarı
Müminlerin emiri
Müminlerin emiri kimdir?
Mürüvvet
Müslümanların karşı cinsten (kızla / erkekle) yabancı bir insanla chatleşmesi
Namaz kılarken istemeden de olsa aklıma sürekli bir şeyler geliyor
Necip Fazıl KISAKÜREK
Nefis ile ilgili hadisi şerifler
Nefisle cihat
Nefse en ağır gelen şey nedir?
Nefsin arzularına gem vurmak
Nefstir seni yola koyan
Opera
Otomobillere Cam Film
PYD
Pardus İşletim Sistemi
Petrol Türkiye
Prens Bismark
RAKKA
RESİM GALERİSİ
RUSYA MERKEZ CAMİİ
Rabiat-ül Adeviyye
Reca bin Hayve
Râbiyat-ül Adeviye
SAS KOMANDOLARI
SAĞLIK
SEO SEO Ayarları
SUR
SURİYE DEMOKRATİK GÜÇLERİ
Sadaka ile ilgili ayetler
Sadi
Safari
Sahabe-i kiram
Sahte Peygamber ile ilgili ayet
Samsung
Samsung A serisi
Samsung GalaxyS8
Sebe Kraliçesi Belkıs
Sema bir dalgadır
Sen derviş olamazsın
Seriyyü’s Sakati
Seriyyü’s Sakati
Seven sevdiğini hiç unutur mu
Sistem gereksinimleri
Sâmî Efendi Hazretleri
Sübhanallah
Süfyan-ı Sevri Hz.leri
Süleyman a.s.
TARİH
TSK
Takva nedir
Taşınabilir Bataryası: PLUG
Tefsir
Tefsir ve Kuran-ı Kerimin Fazileti ile ilgili Hadisler
Tevbe ile ilgili hadisi şerifler
Tevekkül ile ilgili Hadisi şerifler
Teyemmum ile ilgili Hadisi Şerifler
Teşekkür ile ilgili Hadisi Şerifler
TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ
TÜRKMEN
Türkiye petrol
Tıb ile ilgili Hadisi Şerifler
UMRÂ VE RUKBA ile ilgili Hadisi Şerifler
Uyuma ve Uyunma Adabı ile ilgili Hadisi Şerifler
Uyumak ile ilgili hadisi şerifler
Uğursuzluk ve Fal ile ilgili Hadisi Şerifler
Vakıf İle ilgili hadisi Şerifler
Vasiyet ile ilgili hadisi şerifler
Vehb bin Münebbih
Vehb bin el-Verd
Vekalet ile ilgili hadisi Şerifler
Veranın hakikati
Video Galeri
Washington Deneyi
WhatsApp
Wordpress Forum Kurmak
Yalan ile ilgili Hadisi Şerifler
Yemin ile ilgili hadisi şerifler
Yerli Tabanca Nato testinde
Yeryüzündeki Faziletli Yerler
Yiyecekler ile ilgili Hadisi Şerifler
Yol kesme ile ilgili hadisler
Yolculuk ile ilgili Hadisi Şerifler
Yunus Emre
Yunus bin Ubeyd
Yıldızlar ile ilgili Hadisi Şerifler
ZTE
ZTE'nin yeni telefonu: Axon 7 MAX
Zekat
Zekat ile ilgli Hadisi şerifler
Zeyd B. Erkam r.a.
Zeyd bin Eslem
Zulüm nedir
abd oyunları
abdest suyu
abdestin faydaları
abdestli yemek pişirmek
acizlik
adalet
afiyette iken şükür
ahiret için üzülmek
ahiret yurdu
ahirete temiz gitmek
ahiretin güzelliği
ahiretten geçmek
ahlak
aile sevgi
aklın başa gelmesi
akıllı olmak
aldatmak
alim
alnın terlemesi
alışkanlıkların en asili
amellerin azlığı
ana babaya hizmet
ankara saldırısı
ankara saldırısı gerçekleri
arifin edebi
arkadaş ile ilgili hadisler
arkadaşlık etmek
avea hatta geciş
avea kampanyaları
avea türktelekom
ay ile ilgili ayetler
ayaklar
ayakların önemi
ayağımızın kıymeti
ayna
az yemek
az şükretmenin sonu
aza
azamet
açık öğretim 2016 güz dönemi sınav sonuçları
açık öğretim sorular
açıköğretim sınav sonuçları
aöf 2016 sınav
aöf sınav
aöf sınav sonuçları
aöf sınav soruları
ağaç sulamak
aşk ile yanan yürek
aşure orucu ve aşure tatlısı hakkında bilgi verir misiniz? Aşure günü yas tutmanın bir sakıncası var mıdır?
baba
bahaneler aramak
bakkal
bal kavanozu
batıl
batıl ilimler
batıla sapmamak
baş ağrısının hafiflemesi
baş olmak
başkanlık
başkasına vermek anlamında bir ayet var mı?
başkasını kötülemek
beden
beden ülkesi
bedeni korumak
bedenin selameti
ben diyenler
besmele okumak
beynamaz
bias
bidat ehli
bilginden öğüt
bilgisizlik
bir damla su
bir tepsi hurma
bir şeyleri düşünüyorum; bu durum namazımı bozar mı?
birbirini sevmek
birbirini yemek
birden fazla erkekle evlenebilecek mi?
bollukta şükür
bu alemde rahat edenler
burun deliklerinin kabarması
bölüşmek
büyük haçlı ordusu
büyüklük
cahil yönetici
cami
cehennemde lüzumsuz değil.
cehennemin çekirdeği
cehennemlikler
cennet bahçeleri
cennet köşkleri
cennet nasıl kazanılır
cennete girmek
cennete neyle gidilir
cennetin kapısı
cennetlikler
cennette cinsel hayat var mıdır?
cep telefonları
cezalar
cihat
cimri müslümanlar
cinayet zulüm
cuma vakti
cömert
cömert müslümanlar
daeş
daha fazlasını istemek
dalalet
dalkavuklar
dalkavuklar kimlerdir
dalkavukluk
darlıkta şükür
darlığa düşmek
darılmak
deccal kimdir
deccal mehdi hz isa
deccal ne zaman cıkacaktır
dedikodu yapmak
deniz kuşu
derman
dert
dertlerin alınması
devlet
devlet bahçeli
devletin eksikliği
diken sulamak
dikenli yol
dilini korumak
dimağı uyuşturmak
dini eğitim
dini vecibelerin yerine getirilmesine mani olmak
dinin selameti
diri diri
diriliş ertuğrul
diriliş saadettin köpek
diyar
dizi
diziler
doktor
doktorların hastalarına yazacakları reçete
dost
dost olmak
doymak
duanın kabul edilmemesi
durmadan çalışmak
dönyadan göçmek
dünya bahçeleri
dünya kelamı
dünya lezzetlerini terk
dünya nimetleri
dünya ve ahiret
dünyada divane olmak
dünyadaki musibetler
dünyadaki sıkıntı
dünyadaki vazifeler
dünyadan beklenti
dünyadan dert yanmanın en önemli sebebi
dünyadan geçmek
dünyadan uzaklaşmak
dünyadan yakasını kurtaramayanlar
dünyadan çok şey beklemek
dünyalık
dünyalık için üzülmek
dünyalık peşinde koşmak
dünyalığa sahip olmak
dünyanın çekiciliği
dünyaya aldanmak
dünyaya değer vermek
dünyaya düşkünlük
dünyaya düşkünlüğün feci sonu
dünyaya gönderiliş maksadı
dürüstlük
ebedi kalmak
ebedi saadet
ebediyet alemi
edeb
edebi küçümsemek
edepsizliğin sebepleri
elem
elmas
en akıllı kişi
en birinci vazife
en büyük düşman
en büyük musibet
en büyük zenginlik
ergün diler
eriat
erkek
erken ölmek
fakir olmak
fakirlik
fakirlik derdi
fani dünya
fasık
fazilet sahibi
fazileti arttırmak
feyz kapısı
filozof
filozofun zararı
fuhuş
gaflet hastalığı
ganimet bilmek
gece ibadete kalkmak
geflet
gerektiği gibi yaşamak
gerçek dostlar
geçim sıkıntısı
google haritalar
google logo sırrı
google logosu
gök halkı
gölgeye sığınmak
gönlümüzde olanlar
gönlün razı olması
gönlün yumuşaması
gönül
gönül alemimizi kontrol etmek
gönül aynası
göz zinası
gözlerin yaş dökmesi
gözyaşı
göçüp gitmek
göğüs bahçesi
gülmek
gülünen şeyler
gülüşün terbiyesi
gümüştekin
günah kirinden temizlenmek
günahlara düşmek
günahlara engel olan vera
günahlardan temizlenmek
güncel
güneşi durdurmak
güven
güvenmek
güzel ses
gıybetin kötülüğü
hac
hac adayları
hacda günahların affedilmesi
hadis-i şerif
hak
hak rızası
hakikatte ölüm
hakiki iman
hakkın kaybedilmesi
haksızlık
hakyol
hal çaresi
halis niyet
hamdetmek
han hanedanlığı
haram
haram lokma
haramı küçümsemek
hasta olmak
hayamızın azlığı
hayat
hayatta mühim olan nedir?
hayatı idame ettirmek
hayvanlar
hayırlı eş bulmak
helalleşmek
hemoglobin molekülü
her şeyin başı besmele
hesap vermek
heybet
hiddet
hikmeti görebilmek
hile yapmak
hindistan cevizi
hizmetkar olmak
hukuk
huzur ve saadet
huzurda olmak
huzursuzluk
huzuru mehabet
hz mevlana
hücre
hüdhüd kuşu
hüner
hür insan
hürmet etmek
iOS10
ibadetin en yükseği
iblis
ihlas nedir
ihlas sahibi
ihlasla yapılan hayır
ihlaslı olmak
ihlasın manası
ihsan
ihsan-ı ilahi
ihtiyatlı olmak
ilahi kitap
ilahi mektup
ilim
ilim ağacı
ilim meclisi
ilim öğrenmek
ilimsiz din olmaz
ilk günah nedir
illet
imandan uzaklaşmanın alameti
imansızlık
imanı korumak
imanı kurtarmak
infak
insafla muamele etmek
insan hayatı
insan olabilmek
insan vücudu
insanlara olmayan bir olayı olmuş gibi gösterir mi?
insanların felakete uğraması
insanların çokluğu
insanlıktan uzaklaşmak
insanoğlunun nankörlüğü
insanı sevmenin yolu
internette konuşması caiz midir?
ios 10 işletim sistemi indir
ios 10 yenilikleri
ios 10 özellikleri
iphone 7
iphone 7 ye ios 10 yükle
iphone8 görüntüleri
islam
islam dini
islam dünyası
islamiyet
islamiyetin özelliği
istanbulda çatışma
istiğfar
iyi işlerin sırrı
iyi niyet sahibi olmak
izzet
işini bilmek
işlediğimiz günahlar
işlenen günahlara tövbe etmek
kabirden kalkmak
kabre girmek
kacda günahların affedilmesi
kadın
kadın ve erkeği bir arada tutan şey
kafamızdaki şüpheler
kafirin kuvveti
kalbe bulaşan kir
kalbe nur
kalbe zulmet
kalbi korumak
kalbi temizlemek
kalbin gıdası
kalp yarası
kamil insan
kar kristali
kar kristalleri
kar taneleri
kas dokusu
kavak ağacı
kavim
kemal
kemale ermek
kemali hürmet
kendini beğenmek
keskin nişancılar
kibirli olmak
kimlerle beraber olmamalı
kitap
kitaplar
kudret ve azamet
kul
kul hakkının önemi
kula ihtiyaç
kulluk borcu
kulun niyeti
kumar
kuran'dan uzaklaşmak
kuranıkerim
kurtlar vadisi pusu
kusurları görmek
kusurları görmenin önemi
kusurları tedavi etmek
köle
köle olmak
köpek hangi insandan iyidir?
kötü kavim
kötü yoldaş
kötülük
kötülüğe karşı iyilik
küsmek
kıbleye doğru oturmak
kıvılcım
kıyamet
kızan bir kimse
kızartılmış koyun
lahuti
lanetleme ve sövme ile ilgili hadisler
leziz gıdalar
lokmaya dikkat etmek
mabud
maddi yıkım
mahkum
mahlukat
makam sahipleri
malın elden gitmesi
manevi gıda
manevi yıkım
maneviyat makamları
maneviyat makamlarından nasibi olmayanlar kimlerdi
manvınık
marifetli insan
mehdi
mehdinin gelişi
mekke
mekkenin fethi
melekler
memnuniyetsizlik
mertebe sahipleri
mescid
mevlana sözleri
meşakkat
minnet bilmek
misafir
misafir olmak
misafirlik
muhtaç varlık
mukaddes
musibetler
musibetlerin iyi tarafı
musiki aletleri
mükafat
mükemmellik
mümtaz kudret
münafığın kuvveti
münker ve nekir
müslümana yakışan nedir
nafile ibadet
namazı terk
namus
nasa
nasihat etmek
nasihat etmeyen
nasıl hesap vereceğiz
nazın ölçülmesi
ne için yemek yemeliyiz
nedamet
nedamet ağacı
nefes
nefesin şükrüdür.
nefis muhasebesi
nefs
nefse ağır gelen şeyler
nefse uymak
nefse uymanın zararları
nefsi küçültmek
nefsi sevmek
nefsi öldürmek
nefsin aldatması
nefsin arzuları
nefsin kötülüğü
nefsin tuzağı
nimet bilmek
nimetin artması
nimetlerin en düşüğü
nimetlerin en küçüğü
nimetlerin kıymetini bilmek
niyetin değişmesi
niyetin önemi
noel baba kimdir
noel kutlamak caizmi
noksanlık
normal konularda forum sitelerinde
noyan saadettin
odun yığını
okuma
okuma isteği
okumanın önemi
okumayı sevmek
ortadoğu
oruç
oruç tutmak
oruçu bozan şeyler
oyu nerede kullanacağız
papa ve rusya
para
paylaşmak
peygamber torunu
peygamberimizin mucizesi
peygamberler
pkk
riya
ruh programı
ruhumuzun yaraları
ruhun bedeni terk etmesi
ruhun selameti
ruhun şifası
rusya ve haclılar
rütbe
rızk
rızkın kesilmesi
saadettin köpek kimdir
sabote etmek
sabır
sabırsız insanlar
sadaka
sadaka vermek
sadakat
saf gönül
safa
salat
salih ameller
salihler
saltanat
sanal gerçeklik gözlüğü
sapıklığa düşenler
saygı
saygınlığın eksilmesi
saygınlığın yükselmesi
saygıyı terk
sayılı günler
secdeye gitmemek
sefa sürmek
sefa yeri
sefil
sehl
serçe
sevap
sevgi
sevmek
sihirbazlar
son menzil
sonsuz hayat sıkıcı olmaz mı?
sonsuz olan
sonsuz saadet
sonuna kadar gitmek
sony
sony xperia z5
sony xperia z5 almanız için gerekli sebepler
sony yeni telefonları
sony z5 alınırmı
sony z5 neden almalıyım
suç oranının düşmesi
süfyan
sünnet
sünnete uymak
sünnetten uzaklaşmak
sürgüne gitmek
tahammül
tamahkârlık
tansiyonun düşmesi
tarafım bilinsin
tarihi mezar
tarikat
taze hurma
tefekkür
tefekkürün faydası
telefonlar
televizyon
terzi dükkanı
teselli
tevazu
ticaret ile ilgili hadisi şerifler
toplu dua
toprak için savaşmak
tutulan oruç
tülbent
türkiyeye neden saldırılıyor
türktelekom mobil
ululuk meyvesi
usül
uçan balık
uğrunda yaşananlar
uğrunda ölmek
vahşi barbarlar
vahşi hayvan
vahşi hayvanlar
vakar
vakitsiz ölmek
varlığa güvenmek
vera nedir?
vera sahibi olmak
verâ sahibi olmak
virüs
yabancı kadın
yalacılık
yalan söylemek
yaratanı sevmek
yaratanı tanımak
yaratanın kudreti
yaratanın misafirleri
yazar
yağmur
yağmur damlası
yağmursuz bulut
yedi kat gök
yemek pişirenler
yemle yakalanan balıklar
yeniakit
yer halkı
yetmiş büyük sufi
yol
yolda yürümek
yorgunluk
yüzde nur olması
yılbaşı
zamanımızın en önemli vazifesi
zamanın kıymeti
zavkü sefa
zekatın ölçüsü
zemzem suyunun sırları
zemzem suyunun özellikleri
zevk
zevki sefa
Çocuk Sevgisi ile ilgili Ayetler
Çocuk ve Çocuk Yetiştirme ile ilgili Ayetler
Çocukların Hayırlı Olması için Dua
Çocukların bakımı ile ilgili Ayetler
Çocukların için hayır duası
Öfke gelince akıl uçup gider
Öfke ile ilgili hadisler
Ölüler kabrine gelenleri görür mü?
Üste başa bulaşan kirler
Üç haslet sahibi
çene çalmak
çin
çirkini güzelden ayırmak
çocukla arkadaşlık yapmak
çocukla oynamak
çok konuşmak
çorum ili
öfkenin başı
öfkenin giderilmesi
öfkenin zararları
ölmeden önce yapılması gerekenler
ölçü vermek
ölüm
ölüm hazırlığı
ölüm için hazırlık yapmak
ölüm kapımızı çalacak
ölüm nedir
ölüm peşimizde
ölüm sonrası
ölüm sonrası hayat
ölümden korkmak
ölümü kabullenmek
ölümü tebessümle karşılamak
ömür
ümit
üniversite sınavı
ünlü kişilerin sözleri
ünlü sözleri
üstün ilim
İPhone
İblis’e en zor gelen şey nedir
İbn. Mes’ud (r.a)
İbrahim as ve oğlu
İbrahim bin Edhem Hazretleri
İbrahim bin Ethem
İflas
İhtiyacın olsa bile
İki sevgi bir gönüle sığmaz
İkrime r.a.
İlim
İlmin onda dokuzu öldü
İmam Malik r.a.
İmam-ı Rabbani
İmam-ı Suyuti
İman
İman ve İslam
İnsanlara teşekkür etmek
İnsanoğlu
İnsanın elindekilerinin değerini bilmesi
İnsanın istediğini elde etmesi
İsim ve Künye
İskender
İslam düşmanlarına karşı cihat
İslam Ümmeti ile ilgili hadisler
İslamda edep
İslamda zorlama yoktur
İsrail terörü
İsrailoğulları
İtikaf
İyilik
İçecek ile ilgili Hadisler
ırk ayrımı
ırkçılık
ırkçılığın kötülüğü
Şarap ile ilgili ayetler
Şa’bi
Şefkat ile ilgili ayetler
Şehvetine düşkün olmak
Şeytan uyur mu?
Şeytana karşı cihat
şefkat etmek
şehitlik
şerefin kaybedilmesi
şerrin kötüsü
şeytanın aldatmacası
şeytanın büyüklenmesi
şükrü terk
şüphelenmek
şüpheli şeyler
şüpheli şeylerden sakınmak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder