31 Mayıs 2016 Salı

Hz İbrahim ve Hz İsmail A.S kıssaları ile ilgili Hadisi Şerifler

4957 - İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Hz. İbrahim beraberinde Hz. İsmail aleyhimasselam ve onu henüz emzirmekte olan annesi olduğu halde ilerledi. Kadının yanında bir de su tulumu vardı. Hz. İbrahim, kadını Beyt'in yanında, Devha denen büyük bir ağacın dibine bıraktı. Burası Mescid'in yukarı tarafında ve Zemzem'in tam üstünde bir nokta idi. O gün Mekke'de kimse yaşamıyordu, orada hiç su da yoktu. İşte Hz. İbrahim anne ve çocuğunu buraya koydu, yanlarına, içerisinde hurma bulunan eski bir azık dağarcığı ile su bulunan bir tuluk bıraktı.

Hz. İbrahim aleyhisselam bundan sonra(emr-i ilahi ile) arkasını dönüp (Şam'a gitmek üzere) oradan uzaklaştı. İsmâil'in annesi, İbrahim'in peşine düştu (ve ona Kedâ'da yetişti).
"Ey İbrahim, bizi burada, hiçbir insanın hiçbir yoldaşın bulunmadığı bir yerde bırakıp nereye gidiyorsun?" diye seslendi. bu sözünü birkaç kere tekrarladı. Hz. İbrahim, (emir gereği) ona dönüp bakmadı bile. Anne, tekrar (üçüncü kere) seslendi:
"Böyle yapmanı sana Allah mı emretti?" dedi. Hz. İbrahim bunun üzerine: "Evet!" buyurdu. Kadın:
"Öyleyse (Rabbimiz hafizimizdir), bizi burada perişan etmez!" dedi, sonra geri döndü. Hz. İbrahim de yoluna devam etti. Kendisini göremeyecekleri Seniyye (tepesine) gelince Beyt'e yöneldi, ellerrini kaldırdı ve şu duaları yaptı: "Ey Rabbimiz! Ailemden bir kısmınnı, senin hürmetli Beyti'inin yanında, ekinsiz bir vâdide yerleştirdim -namazlarını Beyt'inin huzurunda dosdoğru kılsınlar diye-. Ey Rabbimiz! Sen de insanlardan mü'min olanlarrın gönüllerini onlara meylettir ve onları meyvelerle rızıklandır ki, onlar da nimetlerinin kadrini bilip şükretsinler" (İbrahim 37).
İsmail'in annesi, çocuğu emziriyor, yanlarındaki sudan içiyordu. Kaptaki su bitince susadı, (sütü de kesildi), çocuğu da susadı (İsmail bu esnada iki yaşında idi). Kadıncağız (susuzluktan) kıvranıp ızdırap çeken çocuğa bakıyordu. onu bu halde seyretmenin acısına dayanamayarak oradan kalktı, kendisine en yakın bulduğu Safa tepesine gitti. Üzerine çıktı, birilerini görebilirmiyim diye (o gün derin olan) vadiye yönelip etrafa baktı, ama kimseyi göremedi. safa'dan indi, vadiye ulaştı, entarisinin eteğini topladı. Ciddi bir işi olan bin insanın koşusuyla koşmaya başladı. Vadiyi geçti. Merve tepesine geldi, üzerine çıktı, oradan etrafa baktı, bir kimse görmeye çalıştı. Ama kimseyi göremedi. bu gidip-gelişi yedi kere yaptı. İşte (hacc esnasında) iki tepe arasında hacıların koşması buradan gelir.
Anne, (bu sefer) Merve'ye yaklaşınca bir ses işitti. Kendi kendine: "Sus" dedi ve sese kulağını verdi. O sesi yine işitti. Bunun üzerine:
"(Ey ses sahibi!) sen sesini işittirdin, bir yardımın varsa (gecikme)!" dedi. Derken Zemzem'in yanında bir melek (tecelli etti). Bu Cebrail'di. Cebrail kadına seslendi: "Sen kimsin?" Kadın: "Ben Hâcer'im, İbrahim'in oğlunun annesi..."
"İbrahim sizi kime tevkil etti?"
"Allah Teâla'ya."
"her ihtiyacınızı görecek Zât'a tevkil etmiş."
Ayağının ökçesi -veya kanadıyla- yeri eşeliyordu. Nihayet su çıkmaya başladı. Kadın (boşa akmaması için) suyu eliyle havuzluyordu. Bir taraftan da sudan kabına doldurdu. Su ise, kadın aldıkça dipten kaynıyordu."
İbnu Abbas radıyallahu anhüma dedi ki: "Allah İsmail'in annesine rahmetini bol kılsın, keşke zemzemi olduğu gibi akar bıraksaydı da avuçlamasaydı. Bu takdirde (zemzem, kuyu değil) akar su olacaktı."
Kadın sudan içti, çocuğunu da emzirdi.
Melek, kadına:
"Zayi ve helak oluruz diye korkmayın! Zira, Allah Teâla Hazretleri'nin burada bir Beyt'i olacak ve bunu da şu çocuk ve babası bina edecek. Allah Teâla Hazretleri o işin sahiplerini zayi etmez!" dedi. Beyt yerden yüksekti, tıpkı bir tepe gibi. Gelen seller sağını solunu aşındırmıştı.
Kadın bu şekilde yaşayıp giderken, oraya Cürhüm'den bir kâfile uğradı. Oraya Kedâ yolundan gelmişlerdi. Mekke'nin aşağısına konakladılar. Derken orada bir kuşun gelip gittiğini gördüler.
"Bu kuş su üzerine dönüyor olmalı, (burada su var). Halbuki biz bu vadide su olmadığını biliyoruz!" dediler. Durumu tahkik için, yine de bir veya iki atik adam gönderdiler. Onlar suyu görünce geri dönüp haber verdiler. Cürhümlüler oraya gelip, suyun başında İsmail'in annesini buldular.
"Senin yanında konaklamamıza izin verir misin?" dediler. Kadın:
"Evet! Ama suda hakkınız olmadığını bilin!" dedi. Onlar da:
"Pekala!" dediler. Aleyhissalâtu vesselam der ki:
"Ünsiyet istediği bir zamanda bu teklif İsmail'in annesine uygun geldi. Onlar da oraya indiler. Sonra geride kalan adamlarına haber saldılar. Onlar da gelip burada konakladılar. Zamanla orada çoğaldılar. Çocuk da büyüdü. Onlardan Arapça'yı öğrendi. Büyüdüğü zaman onlar tarafından en çok sevilen, hoşlanılan bir genç oldu. Büluğa erince, kendilerinden bir kadınla evlendirdiler. Bu sırada İsmail'in annesi vefat etti.
Derken Hz. İbrahim aleyhisselam, İsmail'in evlenmesinden sonra oraya gelip, bıraktığı (hanımını ve oğlunu) aradı. İsmail'i bulamadı. Hanımından İsmail'i sordu. Kadın:
"Rızkımızı tedarik etmek üzere (avlanmaya) gitti" dedi. Hz. İbrahim, bu sefer geçimlerini, hallerini sordu. Kadın:
"Halimiz fena, darlık ve sıkıntı içindeyiz!" diyerek şikayetvari konuştu. Hz. İbrahim:
"Kocan gelince, ona benden selam etve "kapısının eşiğini değiştirmesini" söyle!" dedi. İsmail geldiği zaman, sanki bir şey sezmiş gibiydi:
"Eve herhangi bir kimse geldi mi?" diye sordu. Kadın:
"Evet şu şu evsafta bir ihtiyar geldi. senden sordu, ben de haberini verdim, yaşayışımızdan sordu, ben de sıkıntı ve darlık içinde olduğumuzu söyledim" dedi. İsmail:
"sana bir tavsiyede bulundu mu?" dedi. Kadın:
"Evet! sana selam söylememi emretti ve kapının eşiğini değiştirmeni söyledi!" dedi. İsmail:
"Bu babamdı. seninle ayrılmamı bana emretmiş. Haydi artık ailene git!" dedi ve hanımını boşadı. Cürhümlülerden bir başka kadınla evlendi.
Hz. İbrahim onlardan yine uzun müddet ayrı kaldı. Bilahare bir kere daha görmeye geldi. Yine İsmail'i evde bulamadı. Hanımının yanına gelip, İsmail'i sordu. Kadın:
"Maişetimizi kazanmaya gitti!" dedi. Hz. İbrahim:
"Haliniz nasıldır?" dedi, geçimlerinden, durumlarından sordu. Kadın:
"İyiyiz, hayır üzereyiz, bolluk içindeyiz" diye Allah'a hamd ve senada bulundu.
"Ne yiyorsunuz?" diye sordu. Kadın:
"Et yiyoruz!" dedi.
"Ne içiyorsunuz?" diye sorunca da:
"Su!" dedi. Hz. İbrahim:
"Allahım, et ve suyu haklarında mübarek kıl!" diye dua ediverdi." Aleyhissalatu vesselam der ki:
"O gün onların hububatı yoktu. Eğer olsaydı Hz. İbrahim, hububatları için de dua ediverirdi."
İbnu Abbas der ki: "Bu iki şey (et ve su) Mekke'den başka hiçbir yerde Mekke'deki kadar sıhhata muvafık düşmez (karın sancısı yaparlar). (Bu, Hz. İbrahim'in duasının bir bereketi ve neticesidir).
(Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm Hz. İbrahim'den anlatmaya devam etti:)
"İbrahim (İsmail'in hanımına) dedi ki:
"Kocan geldiği zaman, benden ona selam söyle ve kapısının eşiğini sabit tutmasını emret!" (Çünkü eşik, evin dirliğidir).
"Hz. İsmail gelince (evde babasının kokusunu buldu ve) "yanınıza bir uğrayan oldu mu?" diye sordu. Kadın:
"Evet, bize yaşlı bir adam geldi, kılık kıyafeti düzgündü!" dedi ve (ihtiyar hakkında) bir kısım övgülerden sonra:
"Benden seni sordu. Ben de haber verdim. Yaşayışımızın nasıl olduğunu sordu, ben de hayır üzere olduğumuzu söyledim!" dedi. İsmail:
"Sana bir tavsiyede bulundu mu?" diye sordu. Kadın:
"Evet sana selam ediyor, kapının eşiğini sabit tutmanı emrediyor" dedi. Hz. İsmail:
"Bu babamdı. Eşik de sensin, seni tutmamı, evliliğimizin devamını emrediyor! (Sen yanımda değerli idin, kıymetin şimdi daha da arttı" der ve kadın İsmail'e on erkek evlad doğurur.)
Sonra, Hz. İbrahim Allah'ın dilediği bir müddet onlardan ayrı kaldı. Derken bir müddet sonra yanlarına geldi. Bu sırada Hz. İsmail Zemzem'in yanındaki Devha ağacının altında kendisine ok yapıyordu. Babasını görünce ayağa kalkıp karşılamaya koştu. Baba-oğul karşılaşınca yaptıklarını yaptılar (kucaklaştılar, el, yüz, göz öpüldü).
Sonra Hz. İbrahim:
"Ey İsmail! Allah Teâla Hazretleri bana ciddi bir iş emretti" dedi. İsmail de:
"Rabbinin emrettiği şeyi yap!" dedi. Hz. İbrahim:
"Bu işte bana sen yardım edecek misin?" diye sordu. O da:
"Evet sana yardım edeceğim!" diye cevap verdi. Bunnun üzerine Hz. İbrahim:
"Allah-Teâla Hazretleri, bana burada bir Beyt yapmamı emretti!" diyerek etrafına nazaran yüksekçe bir tepeyi gösterdi."
(İbnu Abbas) dedi ki: "İsmail'le İbrahim işte orada Ka'be'nin (daha önceki) temellerini yükselttiler. Hz. İsmail taş getiriyor, Hz. İbrahim de duvarları örüyordu. Bina yükselince, Hz. İsmail, babası için (bugün Makam olarak bilinen) şu taşı getirdi. Yükselen duvarı örerken, Hz. İbrahim (iskele olarak) onun üstüne çıkıyordu. İsmail de ona (aşağıdan) taş veriyordu. Bu esnada onlar:
"Ey Rabbimiz! (Bu hizmetimizi) bizden kabul buyur! Sen gören ve bilensin!" diyorlardı."
İbnu Abbas der ki: "Hz. İsmail ve Hz. İbrahim binayı yaparken (zaman zaman) etrafında dolaşarak: "Ey Rabbimiz (bu hizmetimizi) bizden kabul buyur! Sen gören ve bilensin!" (Bakara 127) diye dua ediyorlardı."
Buhari, Enbiya 8.
ASHABU'L-UHDÛD
4958 - Hz. Süheyb radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Sizden öncekiler arasında bir kral vardı. Onun bir de sihirbazı vardı. Sihirbaz yaşlanınca Kral'a: "Ben artık yaşlandım. Bana bir oğlan çocuğu gönder de sihir yapmayı öğreteyim!" dedi. Kral da öğretmesi için ona bir oğlan gönderdi. Oğlanın geçtiği yolda bir râhip yaşıyordu. (Bir gün giderken) rahibe uğrayıp onu dinledi, konuşması hoşuna gitti. Artık sihirbaza gittikçe, râhibe uğruyor, yanında (bir müddet) oturup onu dinliyordu.
(Bir gün) delikanlıyo sihirbaz, yanına gelince dövdü. Oğlan da durumu râhibe şikayet etti. Rahip ona:
"Eğer sihirbazdan (dövecek diye) korkarsan: "Ailem beni oyaladı!" de; ailenden korkacak olursan, "beni sihirbaz oyaladı" de!" diye tenbihte bulundu.
O bu halde (devam eder) iken, insanlara mani olmuş bulunan büyük bir canavara rastladı. (Kendi kendine:)
"Bugün bileceğim; sihirbaz mı efdal, rahip mi efdal!" diye mırıldandı. Bir taş aldı ve:
"Allahım! Eğer râhibin işi, sana sihirbazın işinden daha sevimli ise, şu hayvanı öldür de insanlar geçsinler!" deyip, taşı fırlattı ve hayvanı öldürdü. İnsanlar yollarına devam ettiler. Delikanlı râhibe gelip durumu anlattı. Rahib ona:
"Evet! Bugün sen benden efdalsin (üstünsün)! Görüyorum ki, yüce bir mertdebedesin. Sen imtihan geçireceksin. İmtihana maruz kalınca sakın benden haber verme!" dedi. Oğlan anadan doğma körleri ve alaca hastalığına yakalananları tedavi eder, insanları başkaca hastalıklardan da kurtarırdı. Onu kralın gözlyeri kör olan arkadaşı işitti. Birçok hediyeler alarak yanına geldi ve: "Eğer beni tedavi edersen, şunların hepsi senindir" dedi. O da:
"Ben kimseyi tedavi etmem, tedavi eden Allah'tır. Eğer Allah'a iman edersen, sana şifa vermesi için dua edeceğim. O da şifa verecek!" dedi. Adam derhal iman etti, Allah da ona şifa verdi.
Adam bundan sonra kralın yanına geldi. Eskiden olduğu gibi yine yanına oturdu. Kral:
"Gözünü sana kim iade etti?" diye sordu.
"Rabbim!" dedi. Kral:
"Senin benden başka bir Rabbin mi var?" dedi. Adam:
"Benim de senin de Rabbimiz Allah'tır!" cevabını verdi. Kral onu yakalatıp işkence ettirdi. O kadar ki, (gözünü tedavi eden ve Allah'a iman etmesini sağlayan) oğlanın yerini de gösterdi. Oğlan da oraya getirildi. Kral ona:
"Ey oğul! Senin sihrin körlerin gözünü açacak, alaca hastalığını tedavi edecek bir dereceye ulaşmış, neler neler yapıyormuşsun!" dedi. Oğlan:
"Ben kimseyi tedavi etmiyorum, şifayı veren Allah'tır!" dedi. Kral onu da tevkif ettirip işkence etmeye başladı. O kadar ki, o da râhibin yerini haber verdi. Bunun üzerine râhip getirildi. Ona:
"Dininden dön!" denildi. O bunda direndi. Hemen bir testere getirildi. Başının ortasına konuldu. Ortadan ikiye bölündü ve iki parçası yere düştü. Sonra oğlan getirildi. Ona da:
"Dininden dön!" denildi. O da imtina etti. Kral onu da adamlarından bazılarına teslim etti.
"Onu falan dağa götürün, tepesine kadar çıkarın. Zirveye ulaştığınız zaman (tekrar dininden dönmesini talep edin); dönerse ne âla, aksi takdirde dağdan aşağı atın!" dedi. Gittiler onu dağa çıkardılar. Oğlan:
"Allahım, bunlara karşı, dilediğin şekilde bana kifayet et!" dedi. Bunun üzerine dağ onları salladı ve hepsi de düştüler. Oğlan yürüyerek kralın yanına geldi. Kral: "Arkadaşlarıma ne oldu?" dedi.
"Allah, onlara karşı bana kifayet etti" cevabını verdi. Kral onu adamlarından bazılarına teslim etti ve:
"Bunu bir gemiye götürün. denizin ortasına kadar gidin. Dininden dönerse ne âla, değilse onu denize atın!" dedi. Söylendiği şekilde adamları onu götürdü. Oğlan orada:
"Allahım, dilediğin şekilde bunlara karşı bana kifayet et!" diye dua etti. Derhal gemileri alabora olarak boğuldular. Çocuk yine yürüyerek hükümdara geldi. Kral:
"Arkadaşlarıma ne oldu?" diye sordu. Oğlan.
"Allah onlara karşı bana kifayet etti" dedi. Sonra Kral'a:
"benim emrettiğimi yapmadıkça sen beni öldüremeyeceksin!" dedi. Kral: "O nedir?" diye sordu. Oğlan:
"İnsanları geniş bir düzlükte toplarsın, beni bir kütüğe asarsın, sadağımdan bir ok alırsın. Sonra oku, yayın ortasına yerleştir ve: "Oğlanın Rabbinin adıyla" dersin. Sonra oku bana atarsın. İşte eğer bunu yaparsan beni öldürürsün!" dedi. Hükümdar, hemen halkı bir düzlükte topladı. Oğlanı bir kütüğe astı. Sadağından bir ok aldı. Oku yayının ortasına yerleştirdi. Sonra:
"Oğlanın Rabbinin adıyla!" dedi ve oku fırlattı. Ok çocuğun şakağına isabet etti. Çocuk elini şakağına okun isabet ettiği yere koydu ve Allah'ın rahmetine kavuşup öldü. Halk:
"Oğlanın Rabbine iman ettik!" dediler. Halk bu sözü üç kere tekrar etti. Sonra krala gelindi ve:
"Ne emredersiniz? Vallahi korktuğunuz başınıza geldi. Halk oğlannın Rabbine iman etti!" denildi. Kral hemen yolların başlarına hendekler kazılmasını emretti. Derhal hendekler kazıldı. İçlerinde ateşler yakıldı. Kral:
"Kim dininden dönmezse onu bunlara atın!" diye emir verdi. Yahut hükümdara "sen at!" diye emir verildi.
İstenen derhal yerine getirildi. Bir ara, beraberinde çocuğu olan bir kadın getirildi. Kadın oraya düşmekten çekinmişti, çocuğu:
"Anneciğim sabret. zira sen hak üzeresin!" dedi."
Müslim, Zühd 73, (3005); Tirmizi, Tefsir, Bürûc, (3337).
BEŞİKTE KONUŞANLARIN KISSASI
4959 - Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Üç kişi dışında hiç kimse beşikte iken konuşmamıştır. Bunlar: Hz. İsa İbnu Meryem aleyhima's-selam, Cüreyc'in arkadaşı.
Cüreyc, kendini ibâdete vermiş âbid bir kuldu. Bir manastıra çekilmiş orada ibadetle meşguldü. Derken bir gün annesi yanına geldi, o namaz kılıyordu.
"Ey Cüreyc! (Yanıma gel, seninle konuşacağım! Ben annenim)" diye seslendi. Cüreyc:
"Allahım! Annem ve namazım (hangisini tercih edeyim?" diye düşündü). Namazına devama karar verdi.
Annesi çağırmasını (her defasında üç kere olmak üzere) üç gün tekrarladı. (Cevap alamayınca) üçüncü çağırmanın sonunda:
"Allahım, kötü kadınların yüzünü göstermedikçe canını alma!" diye bedduada bulundu. Beni İsrail, aralarında Cüreyc ve onun ibadetini konuşuyorlardı. O diyarda güzelliğiyle herkesin dilinde olan zâniye bir kadın vardı.
"Dilerseniz ben onu fitneye atarım" dedi. Gidip Cüreyc'e sataştı. Ancak Cüreyc ona iltifat etmedi.
Kadın bir çobana gitti. Bu çoban Cüreyc'in manastırı(nın dibi)nde barınak bulmuş birisiydi. Kadın onunla zina yaptı ve hâmile kaldı. Çocuğu doğurunca:
"Bu çocuk Cüreyc'ten!" dedi. Halk (öfkeyle) gelip Cüreyc'i manastırından çıkarıp manastırı yıktılar, (hakaretler ettiler), kendisini de dövmeye başladılar, (linç edeceklerdi). Cüreyc onlara:
"Derdiniz ne?" diye sordu.
"Şu fahişe ile zina yaptın ve senden bir çocuk doğurdu!" dediler. Cüreyc:
"Çocuk nerede, (getirin bana?)" dedi. Halk çocuğu ona getirdi. Cüreyc:
"Bırakın beni, namazımı kılayım!" dedi. Bıraktılar ve namazını kıldı. Namazı bitince çocuğun yanına gitti, karnına dürttü ve:
"Ey çocuk! Baban kim?" diye sordu. Çocuk: "Falanca çoban!" dedi. Bunun üzerine halk Cüreyc'e gelip onu öpüp okşadı ve: "senin manastırını altından yapacağız!" dedi. Cüreyc ise:
"Hayır! Eskiden olduğu gibi kerpiçten yapın!" dedi. Onlar da yaptılar.
(Üçüncüsü): Bir zamanlar bir çocuk annesini emiyordu. Oradan şahlanmış bir at üzerinde kılık kıyafeti güzel bir adam geçti. Onu gören kadın:
"Allah'ım şu oğlumu bunun gibi yap!" diye dua etti. Çocuk memeyi bırakarak adama doğru yönelip baktı ve:
"Allahım beni bunun gibi yapma!" diye dua etti. Sonra tekrar memesine dönüp emmeye başladı."
Ebu Hureyre der ki: "Ben Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ı, şehadet parmağını ağzına koyup emmeye başlayarak, çocuğun emişini taklid ederken görür gibiyim."
(Resulullah anlatmaya devam etti:)
"(Sonra annenin yanından) bir kalabalık geçti. Ellerinde bir câriye vardı. Onu dövüyorlar ve:
"(Seni zâni seni!) Zina yaparsın, hırsızlık yaparsın ha!" diyorlardı. Câriye ise:
"Allah bana yeter, o ne iyi vekildir!" diyordu. Çocuğun annesi:
"Allahım çocuğumu bunun gibi yapma!" dedi. Çocuk yine emmeyi bıraktı, câriyeye baktı ve:
"Allahım beni bunun gibi yap!" dedi. İşte burada anne-evlat karşılıklı konuşmaya başladılar: (Anne dedi ki:
"Boğazı tıkanasıca! Kıyafeti güzel bir adam geçti. Ben: "Allahım, oğlumu bunun gibi yap" dedim. sen: "Allahım! Beni bunun gibi yapma!" dedin. Yanımızdan cariyeyi döverek, zina ve hırsızlık yaptığını söyleyerek geçenler oldu. Ben: "Allahım, oğlumu bunun gibi yapma" dedim. sen ise: "Allahım, beni bunun gibi yap!" dedin).
Oğlu şu cevabı verdi:
"Güzel kıyafetli bir adam geçti. Sen: "Allahım, oğlumu bunun gibi yap!" dedin, ben ise: "Allahım beni bunun gibi yapma!" dedim. Yanımızdan bu câriyeyi geçirdiler. Onu hem dövüp hem de: "Zina ettin, hırsızlık ettin!" diyorlardı. Sen: "Allahım, oğlumu bunun gibi yapma!" dedin. Ben ise: "Allahım, beni bunun gibi yap!" dedim. (Sebebini açıklayayım:) O atlı adam cebbâr zalimin biriydi. Ben de: "Allahım beni böyle yapma!" dedim. "Zina ettin, hırsızlık ettin!" dedikleri şu zavallı cariye ise ne zina yapmıştı, ne de çalmıştı! Ben de "Allahım beni bunun gibi yap!" dedim."
Buhari, Enbuya 50, Amil fi's-Salât 7; Müslim, Birr 7, 8, (2550). Metin Müslim'den alınmadır.
MAĞARA ASHABININ KISSASI
4960 - İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Sizden önce yaşayanlardan üç kişi yola çıktılar. (Akşam olunca) geceleme ihtiyacı onları bir mağaraya sığındırdı ve içine girdiler. Dağdan (kayan) bir taş yuvarlanıp, mağaranın ağzını üzerlerine kapadı. Aralarında:
"sizi bu kayadan, salih amellerinizi şefaatçi kılarak Allah'a yapacağınız dualar kurtarabilir!" dediler. Bunun üzerine birincisi şöyle dedi:
"Benim yaşlı, ihtiyar iki ebeveynim vardı. Ben onları çok kollar, akşam olunca onlardan önce ne ailemden ne de hayvanlarımdan hiçbirini yedirip içirmezdim. Bir gün ağaç arama işi beni uzaklara attı. Eve döndüğümde ikisi de uyumuştu. Onlar için sütlerini sağdım. Hâla uyumakta idiler. Onlardan önce aileme ve hayvanlarıma yiyecek vermeyi uygun bulmadım, onları uyandırmaya da kıyamadım. Geciktiğim için çocuklar ayaklarımın arasında kıvranıyorlardı. Ben ise süt kapları elimde, onların uyanmalarını beklliyordum. Derken şafak söktü:
"Ey Allahım! Bunu senin rızan için yaptığımı biliyorsan, bizim yolumuzu kapayan şu taştan bizi kurtar!"
Taş bir miktar açıldı. Ama çıkacakları kadar değildi.
İkinci şahıs şöyle dedi:
"Ey Allahım! benim bir amca kızım vardı. Onu herkesten çok seviyordum. Ondan kâm almak istedim. Ama bana yüz vermedi. Fakat gün geldi kıtlığa uğradı, bana başvurmak zorunda kaldı. Ona, kendisini bana teslim etmesi mukabilinde yüzyirmi dinar verdim; kabul etti. Arzuma nail olacağım sırada:
"Allah'ın mührünü, gayr-ı meşru olarak bozman sana haramdır!" dedi. Ben de ona temasta bulunmaktan kaçındım ve insanlar arasında en çok sevdiğim kimse olduğu halde onu bıraktım, verdiğim altınları da terkettim.
Ey Allah'ım, eğer bunları senin rıza-yı şerifin için yapmışsam, bizi bu sıkıntıdan kurtar."
Kaya biraz daha açıldı. Ancak onlar çıkabilecek kadar açılmadı.
Üçüncü şahıs dedi ki:
"Ey Allahım, ben işçiler çalıştırıyordum. Ücretlerini de derhal veriyordum. Ancak bir tanesi (bir farak pirinçten ibaret olan) ücretini almadan gitti. Ben de onun parasını onun adına işletip kâr ettirdim. Öyle ki çok malı oldu. Derken (yıllar sonra) çıkageldi ve:
"Ey Abdullah! bana olan borcunu öde!" dedi. Ben de:
"Bütün şu gördüğün sığır, davar, deve ve köleler senindir. Git bunları al götür!" dedim. Adam:
"Ey Abdullah, benimle alay etme!" dedi. Ben tekrar:
"Ben kesinlikle seninle alay etmiyorum. Git hepsini al götür!" diye tekrar ettim. Adam hepsini aldı götürdü.
"Ey Allahım, eğer bunu senin rızan için yaptıysam, bize şu halden kurtuluş nasip et!" dedi. Kaya açıldı, çıkıp yollarına devam ettiler."
Buhari, Enbiya 50, Büyü' 98, İcâre 12, Hars 13, Edeb 5; Müslim, Zikr 100, (2743); Ebu Dâvud, Büyû' 29, (3387).
KİFL KISSASI
4961 - İbnu Ömer radıyallahu anhümâ anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Sizden önce yaşayanlar arasında Kifl adında biri vardı. Bildiğinden hiç şaşmazdı. İhtiyaç içinde olduğunu bildiği bir kadına gelerek, altmış dinar verdi. Kadından kâm almak üzere teşebbüse geçince kadın, titredi ve ağladı. "Niye ağlıyorsun?" diye sorunca, kadın:
"Bu benim hiç yapmadığım (haram) bir amel. Bu günaha beni razı eden de fakrımdır!" dedi. Adam da:
"Yani sen şimdi Allah korkusuyla mı ağlıyorsun? Öyleyse, Allah'tan korkmaya ben senden daha layıkım! Haydi git, verdiğim para da senin olsun. Vallahi ben bundan böyle Allah'a hiç asi olmayacağım!" dedi. Adam o gece öldü. Sabah, kapısında şu yazılı idi:
"Alah Kifl'i mağfiret etti!"
Halk bu duruma şaşırdı kaldı. Allah o devrin peygamberine Kifl'in durumunu vahyen bildirinceye kadar şaşkınlık devam etti."
Tirmizi, Kıyamet 49, (2498).
ÂD KAVMİNİ HELÂK EDEN RÜZGÂRIN KISSASI
4962 - Ebu Vâil, Rebi'a kabilesinden el-Hâris İbnu Yezid el-Bekri adında bir adamdan naklen anlatıyor:
"Medine'ye gelmiştim, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın yanına gittim. Mescid, cemaatle dolu idi. Orada dalgalanan siyah bayraklar vardı. Hz. Bilal radıyallahu anh kılıcını kuşanmış, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın yanında duruyordu. Ben: "Bu insanların derdi ne, (ne oluyor)? diye sordum.
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm Amr İbnu'l-Âs'ı, Rebi'a'ya doğru göndermek istiyor, (onun hazırlığı var)!" dediler. Ben:
"Âd elçisi gibi olmaktan Allah'a sığınırım" dedim. Aleyhissalâtu vesselâm: "Âd elçisi de nedir?" buyurdular. Ben:
"Bunu çok iyi bilen kimseye düştünüz. Âd (kavmi) kıtlığa uğrayınca Kayl'ı kendileri için su aramaya gönderdi. Kayl da, Bekr İbnu Muâviye'ye uğradı. O, buna şarap içirdi ve Mekke'de o sıralarda seslerinin ve tegannisinin güzelliğiyle meşhur Cerâde isminde iki cariye de şarkılar söyledi. (Bu suretle bir ay kadar kaldıktan) sonra, Mühre (İbnu Haydân Kabilesi'nin) dağına müteveccihen oradan ayrıldı. Dedi ki:
"Ey Allahım! Ben sana ne tedavi edeceğim bir hasta, ne de fiyesini ödeyeceğim bir esir için gelmedim. Sen kulunu, sulayıcı olduğun müddetçe sula. Onunla birlikte Bekr İbnu Muâviye'yi de sula. -Böylece kendisine içirdiği şarap için ona teşekkür eder.-
Bunun üzerine onun için üç parça bulut yükseltildi. Biri kızıl, biri beyaz, biri de siyah. Ona: "bunlardan birini seç!" denildi. O, bunlardan siyah olanını seçti. Ona:
"Âd kavminden tek kişiyi bırakmayıp helak edecek bu bulutu toz duman olarak al!" denildi."
Bunu söyleyince Aleyhissalâtu vesselâm:
"(Onlara) sadece şu -yüzük halkası- miktarında rüzgâr gönderildi" buyurdular ve arkasından şu meâldeki âyet-i kerimeyi tilavet ettiler: "Âd (kavminin helâk edilmesinde) de (ibret vardır). hani onların üzerine o kısır rüzgârı göndermiştik. Öyle bir rüzgâr ki, her uğradığı şeyi (yerinde) bırakmıyor, mutlaka onu kül gibi savuruyordu" (Zariyat 41-42).
Tirmizi, Tefsir, Zariyat, (3269, 3270).
KEL, ALATENLİ VE ÂMÂ'NIN KISSASI
4963 - Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Benî İsrail'den üç kişi vardı: Biri alatenli, biri kel, biri de âmâ. Allah bunları imtihan etmek istedi. Bu maksadla onlara (insan suretinde) bir melek gönderdi.
Melek önce alatenliye geldi. Ve: "En çok neyi seversin?" dedi. Adam:
"Güzel bir renk, güzel bir cild, insanları benden tiksindiren halin gitmesini!" dedi. Melek onu meshetti. Derken çirkinliği gitti, güzel bir renk, güzel bir cild sahibi oldu. Melek ona tekrar sordu:
"Hangi mala kavuşmayı seversin?"
"Deveye!" dedi, adam. Anında ona on aylık hamile bir deve verildi.
Melek:
"Allah bunları sana mübarek kılsın!" deyip (kayboldu) ve Kel'in yanına geldi.
"En ziyade istediğin şey nedir?" dedi. Adam:
"Güzel bir saç ve halkı ikrah ettiren şu halin benden gitmesi!" dedi. Melek,keli elleriyle meshetti, adamın keli gitti. Kendisine güzel bir saç verildi. Melek tekrar:
"En çok hangi malı seversin?" diye sordu. Adam:
"Sığırı!" dedi. Hemen kendisine hâmile biir inek verildi. Melek:
"Allah bu sığırı sana mübarek kılsın!" diye dua etti ve âmânın yanına gitti. Ona da: "En çok neyi seversin?" diye sordu. Adam:
"Allah7ın bana gözümü vermesini ve insanları görmeyi!" dedi. Melek onu meshetti ve Allah da gözlerini anında iade etti. Melek ona da:
"En çok hangi malı seversin?" diye sordu. Adam:
"Koyun!" dedi. Derhal doğurgan bir koyun verildi.
Derken sığır ve deve yavruladılar, koyun da kuzuladı. Çok geçmeden birinin bir vâdi dolusu develeri, diğerinin bir vadi dolusu sığırları, öbürünün de bir vadi dolusu koyunları oldu.
Sonra melek, alatenliye, onun eski hali ve heyetine bürünmüş olarak geldi ve:
"Ben fakir bir kimseyim, yola devam imkanlarım kesildi. Şu anda Allah ve senden başka yardım edecek kimse yok! Sana şu güzel rengi, şu güzel cildi ve malı veren Allah aşkına bana bir deve vermeni talep ediyorum! Tâ ki onunla yoluma devam edebileyim!" dedi. Adam:
"(Olmaz öyle şey, onda nicelerinin) hakları var!" dedi ve yardım talebini reddetti. Melek de:
"Sanki seni tanıyor gibiyim!Sen ala tenli, herkesin ikrah ettiği, fakir birisi değil miydin? Allah sana (sıhhat ve mal) verdi" dedi. Ama adam:
"(Çok konuştun!) Ben bu malı büyüklerimden tevârüs ettim!" diyerek onu tersledi. Melek de:
"Eğer yalancı isen Allah seni eski hâline çevirsin!" dedi ve onu bırakarak kel'in yanına geldi. Buna da onun eski halinde kel birisi olarak göründü. Ona da öbürüne söylediklerini söyleyerek yardım talep etti. Bu da önceki gibi talebi reddetti. Melek buna da:
"Eğer yalancıysan Allah seni eski hâlinne çevirsin!" deyip, âmâ'ya uğradı. Buna da onun eski hali heyeti üzere (yani bir âmâ olarak) göründü. Buna da:
"Ben fakir bir adamım, yolcuyum, yola devam etme imkânım kalmadı. Bugün, evvel Allah sonra senden başka bana yardım edecek yok! Sana gözünü iade eden Allah aşkına senden bir koyun istiyorum; ta ki yolculuğuma devam edebileyim!" dedi. Ama cevaben:
"Ben de âmâ idim. Allah gözümü iade etti, fakirdim (mal verip) zengin etti. İstediğini al, istediğini bırak! Vallahi, bugün Allah adına her ne alırsan, sana zorluk çıkarmayacağım!" dedi. Melek de:
"Malın hep senin olsun! Sizler imtihan olundunuz. Senden memnun kalındı ama diğer iki arkadaşına gadap edildi" (ve gözden kayboldu)."
Buhari, Enmiya 50, Müslim Zühd 10, (2964).
BİN DİNAR BORÇ ALANIN KISSASI
4964 - Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm Beni İsrail'den bin dinar borç para isteyen bir kimseden bahsetti. Beni İsrail'den borç talep ettiği kimse: "Bana şâhidlerini getir, onların huzurunda vereyim, şahid olsunlar!" dedi. İsteyen ise: "Şahid olarak Allah yeter!" dedi. Öbürü: "Öyleyse buna kefil getir" dedi. Berikisi "Kefil olarak Allah yeter" dedi. Öbürü:
"Doğru söyledin!" dedi ve belli bir vade ile parayı ona verdi. Adam deniz yolculuğuna çıktı ve ihtiyacını gördü. Sonra borcunu vadesi içinde ödemek maksadıyla geri dönmek üzere bir gemi aradı, ama bulamadı. Bunun üzerine bir odun parçası alıp içini oydu. Bin dinarı sahibine hitabeden bir mektupla birlikte oyuğa yerleştirdi. Sonra oyuğun ağzını kapayıp düzledi. Sonra da denize getirip:
"Ey Allahım, biliyorsun ki, ben falanndan bin dinar borç almıştım. Benden şahid istediğinde ben: "Şahid olarak Allah yeter!" demiştim. O da şahid olarak sana razı oldu. Benden kefil isteyince de: "Kefil olarak Allah yeter!" demiştim. O da kefil olarak sana razı olmuştu. ben ise şimdi, bir gemi bulmak için gayret ettim, ama bulamadım. Şimdi onu sana emânet ediyorum!" dedi ve odun parçasını denize ettı ve odun denize gömüldü.
Sonra oradan ayrılıp, kendini memleketine götürecek bir gemi aramaya başladı. Borç veren kimse de, parasını getirecek gemiyi beklemeye başladı. Gemi yoktu ama, içinde parası bulanan odun parçasını buldu. Onu ailesine odun yapmak üzere aldı. (Testere ile) parçalayınca parayı ve mektubu buldu.
Bir müddet sonra borç alan kimse geldi. Bin dinarla adama uğradı ve:
"Malını getirmek için aralıksız gemi aradım. Ancak benni getirenden daha önce gelen bir gemi bulamadım" dedi. Alacaklı:
"Sen bana bir şeyler göndermiş miydin?" diye sordu. Öbürü:
"Ben sana, daha önce bir gemi bullamadığımı söyledim" dedi. Alacaklı:
"Allah Teâla Hazretleri, senin odun parçası içerisinde gönderdiğin parayı sana bedel ödedi. Bin dinarına kavuşmuş olarak dön" dedi."
Buhari, Kefalet 1, (muallak olarak); Büyû 10(muallak ve mevsûl olarak), İsti'zân 25 (muallak olarak).
MÜTEFERRİK HADİSLER
4965 - Hz. Selmân radıyallahu anh dedi ki: "Hz. İsa ile Hz. Muhammed aleyhimesselâtu vesselam arasındaki fetret altıyüz senedir."
Buhari, Menâkıbu'l-Ensâr 53.
4966 - Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Tübba' mel'un mudur bilemiyorum. Keza Üzeyr peygamber midir onu da bilemiyorum."
Ebu Davud, Sünnet 14, (4674).
4967 - Yine Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Eğer Beni İsrail olmasaydı, et kokuşmazdı. Eğer Havva olmasaydı, kadınlar kocalarına hiçbir zaman ihânet etmezdi."

Buhari, Enbiya 1, 25; Müslim, Radâ' 63, (1470).

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Etiketler

Hadis-i Şerifler Hadisi Şerifler Sorularla İslamiyet 25000 Vecih söz Blogger Teknoloji ayet Blogger Eklentileri GÜNDEM dünya Hz. Ali r.a. TÜRKİYE GERÇEKLERİ cennet Mobil cehennem edep Diyojen Hz. Ali Hz. Ömer Hz. Ömer r.a. Oyun Video deccal ihlas kul hakkı takva şükür Allah'a şükür Blogger Haber Teması Blogger Magazin Teması Blogger Temaları Blogger Themes 2017 DÜNYA GERÇEKLERİ Foto Galeri Kuran ve Sünnet Sehl bin Abdullah VİDEO Wordpress Wordpress Eklentileri Yazarlar ahiret günahları terk etmek gıybet etmek hakikat iman insan istişare etmek kardeşlik kibir marifet mertebe musibet niyet pişmanlık öfke ölüme hazırlanmak İslam Abdestin Faziletleri Abdülaziz Bekkine Acaba günahlarım affedildi mi Af ve Mağfiret Aile ahlakı ile ilgili ayetler Alfred Krupp Allah’a yaklaşmak Allah’ı zikretmek Allah’ın alacağı Allah’ın kudreti Allah’ın sevgili kullarını Alçak gönüllü olmak Apple Ateşe tapan kimse Ayetler Basit insanlar Bayezid Bistami Bayezid Bistami'den öğüt Blogger Sayfa Numaralandırma Blogger Temaları 2017 Call Of Duty Dergi Blogger Temaları Ebû Osman Ebû Yahya el-Varak Fudayl b. İyaz George Bernard Hasan-ı Basri Hz. Ebubekir r.a. Hz. Süleyman a.s. Hz.Ali Kabre hazırlıksız girmek Kaybedilen para Kul için en güzel şey nedir MHP Media Mürşid-i Kamil Mürşid-i Kamile neden ihtiyaç duyulur Nasreddin Hoca Nasreddin Hoca'dan hikaye Publilius Cyrus Rabbimize yaklaştıran bir amel Sadî Sophokles Thomas Carlyle Vefasızlık Vera Yeni Akit Zulüm kılıcı Zünnûn Mısri aklın hayatı akıl amele riya karışması anne arafat ateşin zararları ateşten uzak olmak avam aşk besmele bilgi cehalet cuma günü dili tutmak dua dünya sevgisi ecel vakti edebi öğrenmek edebin özelliği efendimiz efendimizin sevdiği şeyler evliyaları sevmek fazilet fesat fitne gafil gafillik gaflet google gıybet haccın tesiri hazine hikmet huzur iftira atmak incir insanlar insanın gıyabında konuşanlar istişare iyilik içki kadınların açık gezmesi kalbe nazar kalp gözünün kör olması kaybedilen namus kaza namazı keder kılıç kurbanı mektup mevlana mümin mürted kimdir mürted olmak müslümanların kıldığı namaz nasihat nefesin şükrü nefsani arzular nemrut nimetin kıymetini bilmek okumak oruçlu kişi renkler reçete riya yapmak riyakarlık saadet sefalet sevilmek sonsuz güç sıkıntı terbiye terk edilmemesi gerekenler tövbe tövbe etmek veresiye veresiye almak ysk yüksek hallere nasıl ulaşılır zulüm çeşitleri zühd Ömer bin Abdülaziz r.a. öfkenin ateşi İslamın özelliği ırklar şikayet etmek şükretmek .. hadisini açıklar mısınız? .açlık 1 kasım seçim sonuçları 1 kasım seçimleri 1. dünya savaşı 1993 yılı 2. dünya savaşı 25000Vecih Söz ABD AK PARTİ Abdest alış şekli Abdest organlarını bir defa yıkamak yeterli olur mu? Abdullah bin Ömer r.a. Abdullah İbni Mübarek Abdurrahman Dilipak Abdülkadir Geylani Abdülkadir Geylani Hazretleri Adalet nedir Adn cenneti ile Firdevs cenneti arasındaki fark nedir? Adn cennetine kimler girer Ahir zaman Ahirette Aile Reisinin Sorumluluğu ile ilgili Ayetler Akrabalık Bağları ile ilgili Ayetler Alessandro Manzoni Alimlerin Fazileti Allah Allah bu kadar insanı nasıl hesaba çeker Allah için ağlayan göz Allah katında en büyük zulüm Allah korkusu Allah sevgisi Allah'a hamdetmek Allah'a şükretmek Allah'ı sevmek Allah'ı zikretmek Allah'ın derdine düşmek Allah'ın eseri Allah'ın kudreti Allah'ın rızası Allah’a karşı sorumluluklar Allah’ın kulları Allah’ın rahmetine nâil oluşun alâmeti Allah’ı zikretmek Allah’ın adının zikredildiği evler Alışveriş ile ilgili Hadisi şerifler Amel’den yoksun âlim Amerikalı Wilson Bentley Amr bin Abdülkays Anadolu yolculukları Anne Baba Anne Babaya İtaat ile ilgili Ayetler Anne karnında ölen çocuğun ahiretteki durumu nedir? Antoine Albalat Arif kullar Arzuları yerine getirmek Ashabın Faziletleri Ayasofya Ayfer Dadak Azrail Aşure günü Balzac Battlefield 1 çözümü Bekir Hazar Benjamin Franklin Besmelenin Fazileti Beşikteyken veya bebekken konuşan çocukların sayısı kaçtır ve kimlerdir? Bir anlık öfke Bir anlık öfke her şeyi yok eder Birden fazla kadınla evlenme ile ilgili Ayetler Bişr-i Hafi hazretleri Blogger Awesome Blogger CSS menü Blogger Hit nasıl alırım Blogger Konu Bulmak Blogger Mega Reklam Alanı Blogger SEO ayarları Blogger Sitemap Blogger Sosyal Medya iconları Blogger Yan menü Blogger Yayın Sayısı Blogger Önceki ve Sonraki Yazılar Bloggere Alan Adı Yönlendirmek Blogspot SEO ayarları Boşanan Eşlerin Çocuklarının Bakımı İle İlgili Ayetler Boşanma ve Usulu ile ilgili Ayetler Bütün kötülüklerin anahtarı CHP CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ KANUNU Cafer bin Muhammed Cehalete karşı cihat Cenab-ı Hakk Cennet hayatının özellikleri nelerdir? Cennet de olsa Cennet nimetleri ile ilgili Hadisi Şerifler Cennet ucuz değil Cennet ve Cehennem Cennete girmenin koşulu Cennetin gittikçe daha güzel bir yer haline gelecek olmasının hikmeti nedir? Cennette kadınların durumu hakkında bilgi verir misiniz? Kadınlara da huri gibi erkek verilecek mi Cennet’e ilk çağırılacak olanlar Charlie Hebdo Cihat dört kısma ayrılır Cimrilik DEAŞ Dikenlerden sakınmak Diriliş Ertuğrul 63.bölüm Doğruluk Duanın vakti ve fazileti Dünya Ticaretinin Ahiret Boyutu Dünya malı için üzülmek Dünyanın köşkleri Dünyanın merkezi Dünyaya gönül vermek DİYARBAKIR E. Gibbon Ebu Hûreyre Ecel ile ilgili Hadisler Edep ile ilgili hadisi şerifler Ele geleni yersin Ersoy Dede Esirimin esiri Ettiğimiz duâlar neden kabul olunmuyor? Evrenin Yaratılışı Facebook Canlı Yayın Fal bakmanın ve baktırmanın hükmünü hadislerle açıklar mısınız? Fatiha Suresinin Tefsiri Firdevs cennetine kimler? GERÇEK TARİH Gaflet nedir Gelecekte doktorların hastalarına yazacakları reçe Google Crome Gri deniz kırlangıcı Gri deniz kırlangıcının özelliği Gusül abdesti Gusül ile ilgili hadisler Gönenli Mehmet Efendi Günahların seni bağlıyor Güneş sistemi Güzel sözler HALEP HZ ALİ HZ ÖMER Habeş Padişahı Necaşi Hac ve Umre Hak ile meşgul olmak Hak'dan ayrılmamak Haksızlığın önünde eğilmemek Hammâd bin Zeyd Hangi insanların canlarını alacağını nasıl bilirsi Hasan Basri Hazretleri Hasan-ı Basri (r.a) Hasan-ı Basri Hz.leri Hastalık ve Musibet Havelsan Haya Hayvanlardan en zararlısı hangisidir Hayvanlardan en zararlısı hangisidir? Hayz Hazret-i Ebu Bekir r.a. Hediye Hibe Hicret Hikmet ehli Hilafet ve İmame Huawei Enjoy 6 Hudud Hurileri kıskanma imtihanına tutuldum? Huzur nedir Hz Ali Hz isa Hz isa yeryune inecekmidir Hz mehdi Hz İbrahim Hz İsmail Hz. Azrail a.s. Hz. Davud Hz. Ebu Bekir r.a.'ı ağlatan hadise Hz. Hüseyin Hz. Mevlana Hz. Muaviye Hz. Osman (r.a) Hz. Peygamber (s.a.v) Hz. Ömer (r.a) Hz. Ömer r.a.ilim Hz. İbrahim Hz. İsa a.s.'ın sevmediği şey nedir Hz.Ali’ye karşı savaşan sahabiler Hz.Ebubekir Hz. Ömer Hıristiyan âlemi Hıristiyanlık inancı Hırs Infinite Warfare Kabir ziyaretinin faydaları nelerdir? Kadere İman Kadının Koca üzerindeki hakkı Kadının yolculuğu Kainat Kanaatkârlık Kasame Katl Kazanç Kebair Kesb Kesim adabı Koca ile ilgili ayetler Korku Kozmetik dergileri Kula en yakışan şey edeptir Kur-an’ı Kerim Kuran kalbe kuvvettir Kuran okumak Kurban ile ilgili ayetler Kur’an-ı Kerim Kâbe’ye hürmet Köle azad etmek Küdüsün Kızı Kültür sanat Kısas Kıskançlık L. Glein Lanetleşme ile ilgili Hadisi Şerifler Lessing Levh-i Mahfuz Libas (elbise) ile ilgili Hadisi Şerifler Mal alım satım Marifetullah Mehdi'nin Özellikleri Nelerdir? Mekke ile ilgili Hadisler Mektubat Merkur Mescid ve Camiler ile ilgili hadisi şerifler Mevla'ya yönelmek Miras ile ilgili Hadisler Mizah ve Şakalaşma ile ilgili Hadisi Şerifler Mozilla Muhammed Baki-Billah Hazretleri Muhammed bin Ka’b Musibetlere tahammül edememek Mâlik bin Dinar Mümine hürmet Müminin kuvveti Müminin nazarı Müminlerin emiri Müminlerin emiri kimdir? Mürüvvet Müslümanların karşı cinsten (kızla / erkekle) yabancı bir insanla chatleşmesi Namaz kılarken istemeden de olsa aklıma sürekli bir şeyler geliyor Necip Fazıl KISAKÜREK Nefis ile ilgili hadisi şerifler Nefisle cihat Nefse en ağır gelen şey nedir? Nefsin arzularına gem vurmak Nefstir seni yola koyan Opera Otomobillere Cam Film PYD Pardus İşletim Sistemi Petrol Türkiye Prens Bismark RAKKA RESİM GALERİSİ RUSYA MERKEZ CAMİİ Rabiat-ül Adeviyye Reca bin Hayve Râbiyat-ül Adeviye SAS KOMANDOLARI SAĞLIK SEO SEO Ayarları SUR SURİYE DEMOKRATİK GÜÇLERİ Sadaka ile ilgili ayetler Sadi Safari Sahabe-i kiram Sahte Peygamber ile ilgili ayet Samsung Samsung A serisi Samsung GalaxyS8 Sebe Kraliçesi Belkıs Sema bir dalgadır Sen derviş olamazsın Seriyyü’s Sakati Seriyyü’s Sakati Seven sevdiğini hiç unutur mu Sistem gereksinimleri Sâmî Efendi Hazretleri Sübhanallah Süfyan-ı Sevri Hz.leri Süleyman a.s. TARİH TSK Takva nedir Taşınabilir Bataryası: PLUG Tefsir Tefsir ve Kuran-ı Kerimin Fazileti ile ilgili Hadisler Tevbe ile ilgili hadisi şerifler Tevekkül ile ilgili Hadisi şerifler Teyemmum ile ilgili Hadisi Şerifler Teşekkür ile ilgili Hadisi Şerifler TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ TÜRKMEN Türkiye petrol Tıb ile ilgili Hadisi Şerifler UMRÂ VE RUKBA ile ilgili Hadisi Şerifler Uyuma ve Uyunma Adabı ile ilgili Hadisi Şerifler Uyumak ile ilgili hadisi şerifler Uğursuzluk ve Fal ile ilgili Hadisi Şerifler Vakıf İle ilgili hadisi Şerifler Vasiyet ile ilgili hadisi şerifler Vehb bin Münebbih Vehb bin el-Verd Vekalet ile ilgili hadisi Şerifler Veranın hakikati Video Galeri Washington Deneyi WhatsApp Wordpress Forum Kurmak Yalan ile ilgili Hadisi Şerifler Yemin ile ilgili hadisi şerifler Yerli Tabanca Nato testinde Yeryüzündeki Faziletli Yerler Yiyecekler ile ilgili Hadisi Şerifler Yol kesme ile ilgili hadisler Yolculuk ile ilgili Hadisi Şerifler Yunus Emre Yunus bin Ubeyd Yıldızlar ile ilgili Hadisi Şerifler ZTE ZTE'nin yeni telefonu: Axon 7 MAX Zekat Zekat ile ilgli Hadisi şerifler Zeyd B. Erkam r.a. Zeyd bin Eslem Zulüm nedir abd oyunları abdest suyu abdestin faydaları abdestli yemek pişirmek acizlik adalet afiyette iken şükür ahiret için üzülmek ahiret yurdu ahirete temiz gitmek ahiretin güzelliği ahiretten geçmek ahlak aile sevgi aklın başa gelmesi akıllı olmak aldatmak alim alnın terlemesi alışkanlıkların en asili amellerin azlığı ana babaya hizmet ankara saldırısı ankara saldırısı gerçekleri arifin edebi arkadaş ile ilgili hadisler arkadaşlık etmek avea hatta geciş avea kampanyaları avea türktelekom ay ile ilgili ayetler ayaklar ayakların önemi ayağımızın kıymeti ayna az yemek az şükretmenin sonu aza azamet açık öğretim 2016 güz dönemi sınav sonuçları açık öğretim sorular açıköğretim sınav sonuçları aöf 2016 sınav aöf sınav aöf sınav sonuçları aöf sınav soruları ağaç sulamak aşk ile yanan yürek aşure orucu ve aşure tatlısı hakkında bilgi verir misiniz? Aşure günü yas tutmanın bir sakıncası var mıdır? baba bahaneler aramak bakkal bal kavanozu batıl batıl ilimler batıla sapmamak baş ağrısının hafiflemesi baş olmak başkanlık başkasına vermek anlamında bir ayet var mı? başkasını kötülemek beden beden ülkesi bedeni korumak bedenin selameti ben diyenler besmele okumak beynamaz bias bidat ehli bilginden öğüt bilgisizlik bir damla su bir tepsi hurma bir şeyleri düşünüyorum; bu durum namazımı bozar mı? birbirini sevmek birbirini yemek birden fazla erkekle evlenebilecek mi? bollukta şükür bu alemde rahat edenler burun deliklerinin kabarması bölüşmek büyük haçlı ordusu büyüklük cahil yönetici cami cehennemde lüzumsuz değil. cehennemin çekirdeği cehennemlikler cennet bahçeleri cennet köşkleri cennet nasıl kazanılır cennete girmek cennete neyle gidilir cennetin kapısı cennetlikler cennette cinsel hayat var mıdır? cep telefonları cezalar cihat cimri müslümanlar cinayet zulüm cuma vakti cömert cömert müslümanlar daeş daha fazlasını istemek dalalet dalkavuklar dalkavuklar kimlerdir dalkavukluk darlıkta şükür darlığa düşmek darılmak deccal kimdir deccal mehdi hz isa deccal ne zaman cıkacaktır dedikodu yapmak deniz kuşu derman dert dertlerin alınması devlet devlet bahçeli devletin eksikliği diken sulamak dikenli yol dilini korumak dimağı uyuşturmak dini eğitim dini vecibelerin yerine getirilmesine mani olmak dinin selameti diri diri diriliş ertuğrul diriliş saadettin köpek diyar dizi diziler doktor doktorların hastalarına yazacakları reçete dost dost olmak doymak duanın kabul edilmemesi durmadan çalışmak dönyadan göçmek dünya bahçeleri dünya kelamı dünya lezzetlerini terk dünya nimetleri dünya ve ahiret dünyada divane olmak dünyadaki musibetler dünyadaki sıkıntı dünyadaki vazifeler dünyadan beklenti dünyadan dert yanmanın en önemli sebebi dünyadan geçmek dünyadan uzaklaşmak dünyadan yakasını kurtaramayanlar dünyadan çok şey beklemek dünyalık dünyalık için üzülmek dünyalık peşinde koşmak dünyalığa sahip olmak dünyanın çekiciliği dünyaya aldanmak dünyaya değer vermek dünyaya düşkünlük dünyaya düşkünlüğün feci sonu dünyaya gönderiliş maksadı dürüstlük ebedi kalmak ebedi saadet ebediyet alemi edeb edebi küçümsemek edepsizliğin sebepleri elem elmas en akıllı kişi en birinci vazife en büyük düşman en büyük musibet en büyük zenginlik ergün diler eriat erkek erken ölmek fakir olmak fakirlik fakirlik derdi fani dünya fasık fazilet sahibi fazileti arttırmak feyz kapısı filozof filozofun zararı fuhuş gaflet hastalığı ganimet bilmek gece ibadete kalkmak geflet gerektiği gibi yaşamak gerçek dostlar geçim sıkıntısı google haritalar google logo sırrı google logosu gök halkı gölgeye sığınmak gönlümüzde olanlar gönlün razı olması gönlün yumuşaması gönül gönül alemimizi kontrol etmek gönül aynası göz zinası gözlerin yaş dökmesi gözyaşı göçüp gitmek göğüs bahçesi gülmek gülünen şeyler gülüşün terbiyesi gümüştekin günah kirinden temizlenmek günahlara düşmek günahlara engel olan vera günahlardan temizlenmek güncel güneşi durdurmak güven güvenmek güzel ses gıybetin kötülüğü hac hac adayları hacda günahların affedilmesi hadis-i şerif hak hak rızası hakikatte ölüm hakiki iman hakkın kaybedilmesi haksızlık hakyol hal çaresi halis niyet hamdetmek han hanedanlığı haram haram lokma haramı küçümsemek hasta olmak hayamızın azlığı hayat hayatta mühim olan nedir? hayatı idame ettirmek hayvanlar hayırlı eş bulmak helalleşmek hemoglobin molekülü her şeyin başı besmele hesap vermek heybet hiddet hikmeti görebilmek hile yapmak hindistan cevizi hizmetkar olmak hukuk huzur ve saadet huzurda olmak huzursuzluk huzuru mehabet hz mevlana hücre hüdhüd kuşu hüner hür insan hürmet etmek iOS10 ibadetin en yükseği iblis ihlas nedir ihlas sahibi ihlasla yapılan hayır ihlaslı olmak ihlasın manası ihsan ihsan-ı ilahi ihtiyatlı olmak ilahi kitap ilahi mektup ilim ilim ağacı ilim meclisi ilim öğrenmek ilimsiz din olmaz ilk günah nedir illet imandan uzaklaşmanın alameti imansızlık imanı korumak imanı kurtarmak infak insafla muamele etmek insan hayatı insan olabilmek insan vücudu insanlara olmayan bir olayı olmuş gibi gösterir mi? insanların felakete uğraması insanların çokluğu insanlıktan uzaklaşmak insanoğlunun nankörlüğü insanı sevmenin yolu internette konuşması caiz midir? ios 10 işletim sistemi indir ios 10 yenilikleri ios 10 özellikleri iphone 7 iphone 7 ye ios 10 yükle iphone8 görüntüleri islam islam dini islam dünyası islamiyet islamiyetin özelliği istanbulda çatışma istiğfar iyi işlerin sırrı iyi niyet sahibi olmak izzet işini bilmek işlediğimiz günahlar işlenen günahlara tövbe etmek kabirden kalkmak kabre girmek kacda günahların affedilmesi kadın kadın ve erkeği bir arada tutan şey kafamızdaki şüpheler kafirin kuvveti kalbe bulaşan kir kalbe nur kalbe zulmet kalbi korumak kalbi temizlemek kalbin gıdası kalp yarası kamil insan kar kristali kar kristalleri kar taneleri kas dokusu kavak ağacı kavim kemal kemale ermek kemali hürmet kendini beğenmek keskin nişancılar kibirli olmak kimlerle beraber olmamalı kitap kitaplar kudret ve azamet kul kul hakkının önemi kula ihtiyaç kulluk borcu kulun niyeti kumar kuran'dan uzaklaşmak kuranıkerim kurtlar vadisi pusu kusurları görmek kusurları görmenin önemi kusurları tedavi etmek köle köle olmak köpek hangi insandan iyidir? kötü kavim kötü yoldaş kötülük kötülüğe karşı iyilik küsmek kıbleye doğru oturmak kıvılcım kıyamet kızan bir kimse kızartılmış koyun lahuti lanetleme ve sövme ile ilgili hadisler leziz gıdalar lokmaya dikkat etmek mabud maddi yıkım mahkum mahlukat makam sahipleri malın elden gitmesi manevi gıda manevi yıkım maneviyat makamları maneviyat makamlarından nasibi olmayanlar kimlerdi manvınık marifetli insan mehdi mehdinin gelişi mekke mekkenin fethi melekler memnuniyetsizlik mertebe sahipleri mescid mevlana sözleri meşakkat minnet bilmek misafir misafir olmak misafirlik muhtaç varlık mukaddes musibetler musibetlerin iyi tarafı musiki aletleri mükafat mükemmellik mümtaz kudret münafığın kuvveti münker ve nekir müslümana yakışan nedir nafile ibadet namazı terk namus nasa nasihat etmek nasihat etmeyen nasıl hesap vereceğiz nazın ölçülmesi ne için yemek yemeliyiz nedamet nedamet ağacı nefes nefesin şükrüdür. nefis muhasebesi nefs nefse ağır gelen şeyler nefse uymak nefse uymanın zararları nefsi küçültmek nefsi sevmek nefsi öldürmek nefsin aldatması nefsin arzuları nefsin kötülüğü nefsin tuzağı nimet bilmek nimetin artması nimetlerin en düşüğü nimetlerin en küçüğü nimetlerin kıymetini bilmek niyetin değişmesi niyetin önemi noel baba kimdir noel kutlamak caizmi noksanlık normal konularda forum sitelerinde noyan saadettin odun yığını okuma okuma isteği okumanın önemi okumayı sevmek ortadoğu oruç oruç tutmak oruçu bozan şeyler oyu nerede kullanacağız papa ve rusya para paylaşmak peygamber torunu peygamberimizin mucizesi peygamberler pkk riya ruh programı ruhumuzun yaraları ruhun bedeni terk etmesi ruhun selameti ruhun şifası rusya ve haclılar rütbe rızk rızkın kesilmesi saadettin köpek kimdir sabote etmek sabır sabırsız insanlar sadaka sadaka vermek sadakat saf gönül safa salat salih ameller salihler saltanat sanal gerçeklik gözlüğü sapıklığa düşenler saygı saygınlığın eksilmesi saygınlığın yükselmesi saygıyı terk sayılı günler secdeye gitmemek sefa sürmek sefa yeri sefil sehl serçe sevap sevgi sevmek sihirbazlar son menzil sonsuz hayat sıkıcı olmaz mı? sonsuz olan sonsuz saadet sonuna kadar gitmek sony sony xperia z5 sony xperia z5 almanız için gerekli sebepler sony yeni telefonları sony z5 alınırmı sony z5 neden almalıyım suç oranının düşmesi süfyan sünnet sünnete uymak sünnetten uzaklaşmak sürgüne gitmek tahammül tamahkârlık tansiyonun düşmesi tarafım bilinsin tarihi mezar tarikat taze hurma tefekkür tefekkürün faydası telefonlar televizyon terzi dükkanı teselli tevazu ticaret ile ilgili hadisi şerifler toplu dua toprak için savaşmak tutulan oruç tülbent türkiyeye neden saldırılıyor türktelekom mobil ululuk meyvesi usül uçan balık uğrunda yaşananlar uğrunda ölmek vahşi barbarlar vahşi hayvan vahşi hayvanlar vakar vakitsiz ölmek varlığa güvenmek vera nedir? vera sahibi olmak verâ sahibi olmak virüs yabancı kadın yalacılık yalan söylemek yaratanı sevmek yaratanı tanımak yaratanın kudreti yaratanın misafirleri yazar yağmur yağmur damlası yağmursuz bulut yedi kat gök yemek pişirenler yemle yakalanan balıklar yeniakit yer halkı yetmiş büyük sufi yol yolda yürümek yorgunluk yüzde nur olması yılbaşı zamanımızın en önemli vazifesi zamanın kıymeti zavkü sefa zekatın ölçüsü zemzem suyunun sırları zemzem suyunun özellikleri zevk zevki sefa Çocuk Sevgisi ile ilgili Ayetler Çocuk ve Çocuk Yetiştirme ile ilgili Ayetler Çocukların Hayırlı Olması için Dua Çocukların bakımı ile ilgili Ayetler Çocukların için hayır duası Öfke gelince akıl uçup gider Öfke ile ilgili hadisler Ölüler kabrine gelenleri görür mü? Üste başa bulaşan kirler Üç haslet sahibi çene çalmak çin çirkini güzelden ayırmak çocukla arkadaşlık yapmak çocukla oynamak çok konuşmak çorum ili öfkenin başı öfkenin giderilmesi öfkenin zararları ölmeden önce yapılması gerekenler ölçü vermek ölüm ölüm hazırlığı ölüm için hazırlık yapmak ölüm kapımızı çalacak ölüm nedir ölüm peşimizde ölüm sonrası ölüm sonrası hayat ölümden korkmak ölümü kabullenmek ölümü tebessümle karşılamak ömür ümit üniversite sınavı ünlü kişilerin sözleri ünlü sözleri üstün ilim İPhone İblis’e en zor gelen şey nedir İbn. Mes’ud (r.a) İbrahim as ve oğlu İbrahim bin Edhem Hazretleri İbrahim bin Ethem İflas İhtiyacın olsa bile İki sevgi bir gönüle sığmaz İkrime r.a. İlim İlmin onda dokuzu öldü İmam Malik r.a. İmam-ı Rabbani İmam-ı Suyuti İman İman ve İslam İnsanlara teşekkür etmek İnsanoğlu İnsanın elindekilerinin değerini bilmesi İnsanın istediğini elde etmesi İsim ve Künye İskender İslam düşmanlarına karşı cihat İslam Ümmeti ile ilgili hadisler İslamda edep İslamda zorlama yoktur İsrail terörü İsrailoğulları İtikaf İyilik İçecek ile ilgili Hadisler ırk ayrımı ırkçılık ırkçılığın kötülüğü Şarap ile ilgili ayetler Şa’bi Şefkat ile ilgili ayetler Şehvetine düşkün olmak Şeytan uyur mu? Şeytana karşı cihat şefkat etmek şehitlik şerefin kaybedilmesi şerrin kötüsü şeytanın aldatmacası şeytanın büyüklenmesi şükrü terk şüphelenmek şüpheli şeyler şüpheli şeylerden sakınmak