Nüzûl
ᅠMushafta birinci, nüzûl sıralamasında 5. sûredir. Hz. Muhammed’in peygamberliğinin ilk yıllarında Mekke’de nâzil olduğu hususunda ittifak vardır. Kaynaklarda nüzûl sebebiyle ilgili özel bir olay yoktur. Kur’an’ın hem bir mukaddimesi hem de özeti gibidir. Ayrıca her müminin kıldığı namazın bütün rek‘atlarında rabbi ile konuşurcasına okuması ve bu sayede O’na yaklaşması murat edilmiştir.
Adı/Ayet Sayısı
ᅠKur’an ilimlerine dair kaynaklarda birden fazla adı vardır; ancak bunlardan “Fâtiha, es-Seb‘u’l-mesânî, Ümmü’l-kitâb” adları hadislerde geçmektedir (bk. Buhârî, “Tefsîr”, 1, “Ezân”, 109; Tirmizî, “Salât”, 183). Fâtiha “ilk, evvel, başlangıç” demektir. Bütün olarak gelen ilk sûre olduğu, Kur’ân-ı Kerîm’i okumaya ve yazmaya onunla başlandığı için bu adı almıştır. Fâtiha sûresinden önce gelen (nâzil olan) âyetler, ait oldukları sûrelerin parçalarıdır ve bu sûrelerin nüzûlü Fâtiha’dan sonra tamamlanmıştır. es-Seb‘u’l-mesânî “ikilenen, tekrarlanan yedi” demektir. Bu sûre yedi âyetten oluştuğu ve namazda en az iki kere okunduğu ya da her rek‘atta ona bir başka sûre veya birkaç âyet eklendiği için bu ismi almıştır. Ümmü’l-kitâb “kitabın aslı, temeli, anası” demektir. Bazı hadislerde “Ümmü’l-Kur’ân” (Kur’an’ın anası) şeklinde ifade edilmiştir. Fâtiha sûresine bu ismin verilmesi, yukarıda işaret edilen ve az sonra açıklanacak olan içeriği sebebiyledir. Fâtiha’nın yedi âyetli bir sûre olduğunda görüş birliği vardır. Bu yedi âyetin sayımı, besmelenin Fâtiha sûresine dahil bir âyet olup olmadığı konusundaki görüş ayrılığı sebebiyle farklı olmuştur. Mekke ve Kûfeli kıraat âlimlerine (kurrâ) göre besmele Fâtiha’ya dahil bir âyettir, “el-hamdü” ile başlayan ise ikinci âyettir. Medine, Basra ve Şam kurrâsına göre besmele Fâtiha’ya dahil bir âyet değildir, “el-hamdü...” birinci âyettir. Bu konuya besmelenin tefsirinde tekrar dönülecektir. Besmeleyi Fâtiha’dan saymayanlara göre “en‘amte aleyhim”den sonrası ayrı bir âyettir ve yedi rakamı böyle tamamlanmaktadır.
Fazileti
ᅠGerek yalnızca “elhamdülillâh” vb. şeklinde ifade edilen hamdin ve gerekse bütünüyle Fâtiha sûresinin değeri ve müminin dinî hayatındaki yeri hakkında birçok sahih hadis bulunmaktadır: “Zikrin en üstünü ‘lâ ilâhe illallah’, duanın en yücesi ‘elhamdülillâh’tır” (Tirmîzî, “Duâ”, 9). “Allah’a hamd ile başlamayan her önemli işin sonu güdüktür” (İbn Mâce, “Nikâh”, 19). Allah’ın resulü, Ebû Saîd b. Muallâ isimli sahâbîye, Kur’ân-ı Kerîm’deki en büyük sûreyi mescidden çıkmadan bildireceğini ifade buyurmuş, sonra da bunun Fâtiha olduğunu açıklamıştır (Buhârî, “Fezâ’ilü’l-Kur’ân”, 9).Yine birçok sahih hadiste Fâtiha sûresinin şifa özelliği ile ilgili açıklamalar yapılmıştır (meselâ bk. Buhârî, “Fezâ’ilü’l-Kur’ân”, 9).
Ayet
Rahmân ve rahîm olan Allah’ın adıyla...ᅠ
Tefsir
“Eûzü” veya “istiâze” diye bilinen bu cümle, bu şekliyle bir âyet olmadığı için mushafa yazılmamıştır. “Kur’an okuyacağın vakit o kovulmuş şeytandan Allah’a sığın” (Nahl 16/98) şeklinde buyurulduğu için Kur’an okumaya başlayanlar, besmeleden önce “eûzü...” ifadesini okumak suretiyle bu emri yerine getirmektedirler. Asıl adı İblîs olan şeytan, Allah’ın “Âdem’e secde et!” emrine uymadığı, kendisinin daha üstün olduğunu ileri sürerek emre karşı geldiği için meleklerin vatanından (melekût âlemi) kovulup sürgün edilmiş; o da imtihan dünyasında Allah’ın kullarını, O’nun yolundan ve rızâsından ayırmak için uğraşmayı kendine vazife edinmiştir (A‘râf 7/11-17). Şeytan, kendine uyan diğer cinleri ve insanları da kullanarak vazifesini yapmaya çalışmaktadır (En‘âm 6/112). Ancak Allah’a iman eden, O’na dayanan ve güvenen müminlere şeytanın zarar veremeyeceği ve onlara hükmünün geçmeyeceği ilgili âyetlerde açıklanmıştır (Nahl 16/98-100). Yukarıda meâli zikredilen âyet (16/98) sebebiyle Kur’an okumaya başlayanlar “eûzü” çekerler. Ancak bunun hükmü konusunda farklı görüş ve yorumlar vardır. Bazı müctehidlere göre emir kipi
kullanıldığı için eûzü çekmek farzdır. Müctehidlerin çoğunluğuna göre ise bu bir tavsiye emridir, eûzü çekmek farz değil menduptur, teşvik edilmiştir ve güzel bulunmuş bir davranıştır. Şeytanın insandan en uzakta olması gereken zaman olan Kur’an okuma halinde bile –okumaya başlarken– eûzü çekmek tavsiye edildiğine göre diğer işlere başlarken bunu yapmanın daha da gerekli olacağı anlaşılmaktadır. Kötülüğe karşı bile iyilik yaparak insanlardan gelecek belâyı defetmek, eûzü çekerek de şeytandan gelecek olan vesvese ve kışkırtmayı kendilerinden uzaklaştırmak Kur’an’ın, müminlere tavsiyeleri arasında yer almıştır (bk. Mü’minûn 23/96-98). Eûzü, bir yandan böyle maddî ve mânevî şerleri, kötülükleri defetmeye ilâç olurken diğer yandan kulun imtihan şuurunu tazelemekte, insanın ulvî yönü ile süflî yönü arasında ömür boyu sürüp giden ve onu geliştirmeyi, olgunlaştırmayı sağlayan mücadelede uyanık ve tedbirli olmayı telkin etmektedir. 1. Sûrelerin başında bulunan besmele cümlelerinin, Kur’ân-ı Kerîm’in mushaflarda ilk defa toplanmasından itibaren yazılageldiği, aynı dönemde Kur’an’a dahil olmayan hiçbir şeyin mushafa yazılmadığı dikkate alınırsa –aksine görüşler bulunmasına rağmen– her sûrenin başındaki besmeleyi, sûrenin âyet sayılarına dahil olmayan ayrı bir âyet olarak kabul etmek gerekmektedir. Hanefî fıkıhçılarının görüşleri de böyledir (Cessâs, Ahkâmü’l-Kur’ân, I, 12). İmam Şâfiî Fâtiha sûresinin başındaki besmeleyi bu sûreden bir âyet olarak kabul etmiştir. Diğer sûrelerin başlarındaki besmeleler konusunda kendisinden iki farklı görüş nakledilmiş, her sûreye dahil bir âyet sayılması görüşü –ona ait olması yönünden– daha sahih bir rivayet olarak kaydedilmiştir. Ebû Hanîfe’ye göre besmeleler sûrelerin başında ayrı âyetler olduğu için namazda yalnızca Fâtiha’dan önce sessiz olarak okunur, Fâtiha’yı takip eden ve zamm-ı sûre denilen sûre ve âyetlerden önce ise besmele okunmaz. Besmele dilimize genellikle “Rahmân ve rahîm olan Allah’ın adıyla” şeklinde çevrilmektedir. Bu cümlede zikredilmeyen fakat her besmele okuyanın başlayacağı işe göre niyetinde bulunan “... okuyorum, başlıyorum, yapıyorum, yiyorum” gibi bir yüklem vardır.
“Allah’ın adıyla yemek, okumak” ifadesinden Türkçe’de “yenen ve okunanın Allah’ın adıyla birlikte yenildiği veya okunduğu” anlaşılır. Bu mâna kastedilmediğine göre maksadı doğru anlatabilmek için besmeleyi “Rahmân ve rahîm olan Allah adına, ... adını anarak, ... Allah’tan yardım dileyerek ...” şekillerinde çevirmek de uygun olur. Kul herhangi bir davranışta bulunurken, önemli bir işe teşebbüs ederken önce eûzü çekerek muhtemel olumsuz etkileri defetmekte sonra da besmeleyi okuyarak “kendinin tek başına yeterli olmadığını, başarı ve gücün ancak Allah’tan gelebileceğini, Allah’ın yeryüzünde halife kıldığı bir varlık olarak O’nun mülkünde, O’nun adına tasarrufta bulunduğunu, asıl mâlik ve hâkim olan Allah’ın koyduğu sınırları aşarsa emanete hıyanet etmiş olacağını...” peşinen kabul etmekte ve bundan güç almaktadır. Burada tevhid cümlesinin mânası da üstü kapalı olarak mevcuttur. Zira nasıl ki tevhid cümlesinde “lâ ilâhe” denilerek önce bütün sahte tanrılar zihinlerden siliniyor, sonra da “illallah” ifadesiyle hakiki, tek, eşi ve benzeri bulunmayan Tanrı (Allah) kalbe ve zihne yerleştiriliyorsa, eûzü besmele çekildiğinde de önce kulluk ilişkisine engel olan kirli çevre temizleniyor, sonra da bu ilişkinin en uygun anahtarı kullanılmış, doğru kapılar açılmış, sağlıklı bağ kurulmuş oluyor. Allah yerine “tanrı”, rahmân yerine “esirgeyen”, rahîm yerine de “bağışlayan” kelimelerinin kullanılması bu isimlerin anlamlarını tam olarak karşılamaz. Çünkü Allah ismi, bu isme hakkıyla lâyık olan “tek, eşsiz, benzersiz, bütün kemal sıfatlarına sahip ve eksikliklerden uzak, varlığı zaruri (olmazsa olmaz), yokluğu düşünülemez” olan yüce zâta mahsustur, bu sıfatları taşımayan hiçbir varlığa Allah denemez. Halbuki insanların uydurdukları, kendilerine göre bazı nitelikler yükledikleri mâbudlara tanrı denebilir. Başka bir deyişle tanrı kelimesi Allah için de kullanılabilir, halbuki Allah ismi O’ndan başka hiçbir varlık için kullanılamaz ve Arap dilinde de kullanılmamıştır. Kur’an dilinde rahmân sıfat-ismi de Allah’a mahsustur, başka hiçbir varlık için kullanılmamıştır. Rahmân “en uzak geçmişe doğru bütün yaratılmışlara sonsuz ve sınırsız lutuf, ihsan, rahmet bahşeden” demektir. Rahmân, rahmetiyle muamele ederken buna mazhar olan varlığın hak etmesine, lâyık olmasına bakmaz, bu sıfatın tecellisi yağmur gibi her şeyin üzerine yağar, güneş gibi her şeyi ısıtır ve aydınlatır. Rahîm “çok merhametli, rahmeti bol” demek olup bu sıfatla kullar da nitelenebilir. Allah’ın rahîm sıfat-ismi O’nun, daha ziyade kullarının gelecekte elde etmek üzere hak ettikleri, lâyık oldukları sınırsız rahmetini, lutuf ve merhametini ifade etmektedir. “Esirgemek” ve “bağışlamak” bu sonsuz, engin ve etkisi çeşitli rahmetin ancak bir parçası, etkilerinin yalnızca bir çeşididir.
Ayet
Hamd, âlemlerin rabbi Allah’a mahsustur.ᅠ ﴾2﴿ ᅠ
Tefsir
Dilimizde övme ve teşekkür etme, Arapça’da medih ve şükür kelimelerinin hamd kelimesine yakın mânaları bulunmakla birlikte bunlar arasında birtakım ince farklar da vardır. Methetme (övme) bir iyilik ve güzellik karşısında yapılır; bu iyilik ve güzelliğin sahibi, kendisinin bunda iradesi ve etkisi olsun olmasın methedilebilir. Kişi kendi iradesinin eseri olmayan güzelliği sebebiyle övüldüğü gibi cömertlik ve cesaret gibi erdemlerinden dolayı da övülür. Halbuki hamd ancak irade ve istekle hâsıl olan iyilik ve güzellik karşısında yapılır. Şükür ve teşekkür “isteyerek yapılmış (ihtiyarî) bir iyilik ve ihsana karşı dille veya başka şekillerde uygun mukabelede bulunmak”tır. Bu, hem Allah’tan hem de insanlardan gelen iyilikler karşılığında yerine getirilmesi beklenen ahlâkî bir ödevdir. Hamdetmek de dil ile yapılır; “hamdolsun, elhamdülillâh...” denir, ancak bunun sebebi yalnızca nimet ve ihsan değil, irade ve ihtiyara dayalı bütün güzellik ve iyiliklerdir. Bu mânada hamd yalnızca Allah’a mahsustur. Çünkü başkalarına ait olan iyilik ve güzellikler, gerçek ve kâmil mânasıyla onların isteklerine bağlı değildir. İnsanların kendi isteklerine bağlı iyilik ve güzelliklerde Allah’ın da iradesi vardır. Onların irade ve isteklerine bağlı olmayan iyilik, güzellik ve hizmetler ise doğrudan yaratıcının, fıtrat ve özellikleri takdir edip yaratarak insanlara bahşeden kudretin eseridir. Dolayısıyla bu mânada hamdin tamamı Allah’a mahsustur, O’na aittir. Âlem maddî ve mânevî, görülen ve görülemeyen, dünyada ve âhirette Allah Teâlâ’nın yarattığı her şeydir. Görülen, hissedilen, insan bilgisinin ulaşabildiği maddî varlıklara “mülk ve şehâdet âlemi”, madde ötesi varlıklara da “gayb ve melekût âlemi” denilir. Gayb ve melekût âleminin tek sahibi Allah’tır. Mülk ve şehâdet âleminin ise gerçek sahibi Allah olmakla beraber görünürde ve mecazen başka sahipleri de olabilir. Vahiy yoluyla gelen bilgilere göre şehâdet ve mülk âlemi, gayb ve melekût âlemine nisbetle denizden bir damla, sahradan bir kum tanesi kadardır. Günümüze kadar insan bilgisinin ulaşabildiği uzay akıllara hayret verecek büyüklüktedir. Fakat bu büyüklük gayb âleminin yanında bir kum tanesi kadar kaldığına göre gayb âleminin azametini akıl terazisi çekemez. Konuya bu açıdan bakıldığında evrenin büyüklüğüne ve ondaki düzenin inceliklerine dair ulaşılan her yeni bilgi, Allah’ın insana bahşettiği aklın nerelere kadar ulaşabileceğini ortaya koymasının yanında, erişeceği sırların enginliğini tasavvur edebilmesi için bir ölçü de oluşturmaktadır. Şu halde gayb âleminin bu büyüklüğü iman ve irfanla kavranmakta, oradan da bütün âlemlerin rabbi (sahibi, mâliki, takdir edip yaratanı, koruyanı, geliştireni) olan Allah’ın azamet ve büyüklüğü karşısında kula yakışan hayret haline ulaşılmakta; bu azamet karşısında kul secdeye kapanınca onun hayret hali, “huzur, güven, sevgi, yakınlık ve tatmin”e dönüşmektedir. Rab kelimesi tek başına söylendiği zaman bundan yalnızca “Allah” kastedilir, O’nun güzel isimlerinden biridir, “sahiplik ve terbiye edicilik” özelliğini ifade eder. Bu kelime “rabbü’d-dâr” (ev sahibi) gibi tamlama şeklinde başkaları için de kullanılır.
Ayet
Rahmân ve rahîm.ᅠ ﴾3﴿ ᅠ
Tefsir
Rahmân ve rahîm.
Ayet
Ödül ve ceza gününün tek hâkimi.ᅠ ﴾4﴿
Tefsir
“Ödül ve ceza (din) gününün hâkimi” diye çevirdiğimiz tamlamada geçen mâlik “malın, mülkün sahibi” demektir. Kıraat âlimlerince “hükümdar, iktidar sahibi” anlamında “melik” şeklinde de okunmuştur. İnsanlar için kullanıldığında mâlik ile melik arasında güç, yetki ve tasarruf hakkı bakımlarından önemli farklar vardır. Mal ve mülkün sahibi (mâlik) kişinin başkalarına hükmü geçmez, başkalarına hükmü geçen hükümdar (melik) ise her malın ve mülkün sahibi değildir. Allah Teâlâ hakkında mâlik ve melik sıfatları kullanıldığı zaman mâna çerçevesinde bir eksiklik olamaz; çünkü O hem âlemlerin sahibidir hem de herkese ve her şeye hükmü geçer; O’nun iktidarı üstünde bir iktidar tasavvur bile edilemez. Melik O’nun zâtına, mâlik ise fiiline ait sıfatlardır. “Ödül ve ceza (din) günü”nün âhiretteki hesaba çekme ve hüküm verme günü olduğu, bunu açıklayan başka âyetlerden anlaşılmaktadır (meselâ bk. İnfitâr 82/17-19). Allah Teâlâ bütün zamanlarda ve zaman kavramına bağlı olmaksızın mutlak hâkim, sahip, melik ve mâliktir. Ancak Allah Teâlâ dünya hayatında, imtihan için kullarına da sahiplik ve iktidar vermiş; imanı olduğu halde gaflet içinde bulunan kimseler –zaman zaman da olsa– Allah’ın sahipliği ve iktidarının bilincinde olmaya özen göstermemişler; imanı olmayanlar ise bunun şuurundan tamamen yoksun kalıp inkâr etmişlerdir. Âhiret âleminde kulun, bu görünürdeki ve geçici iktidarı da ortadan kalkacağı için Allah’ın melik ve mâlik sıfatı bütün azametiyle ortaya çıkacak, belli olacaktır. Bunun için âhirette O, gerçekte ve görünürde “melik ve mâlik”tir.
Ayet
(Rabbimiz!) Ancak sana kulluk eder ve yalnız senden yardım dileriz.ᅠ ﴾5﴿
Tefsir
Besmeleden buraya kadar kendisi ve sıfatları, kulları ve kâinat ile kesintisiz ilişkisi, dünya hayatının sonu ve hesap günü hakkında önemli açıklamalar yapan Allah Teâlâ, bunları iman içinde dinleyip anlayan ve şuuruna yerleştiren kullarında hâsıl olacak duygu ve düşünceye, davranış biçimine tercüman olarak “Ancak sana kulluk eder ve yalnız senden yardım dileriz” buyuruyor. Şu halde yukarıda sıralanan eşsiz ve benzersiz sıfatlar Allah’a mahsus olduğuna göre ibadetin ve yardım dilemenin O’na özgü kılınması da –kul açısından– tabii hale gelmektedir. İbadet “kulluk ve tapınma” olarak anlaşılmıştır. Bu kavramın içinde kâmil mânada “sevgi, korku ve boyun eğme” vardır; bu üç tavır ve duygunun birlikteliği ibadetin temelini oluşturur. İnsanların yaratılış gayesi ibadettir; ancak onlar buna mecbur tutulmamışlardır; yani terim anlamıyla ibadet, iradeye bağlı olmayan hareketler ve oluşlar gibi hâsıl olmamakta; ilâhî emri kul, –dünya hayatında bir imtihan olarak– serbest iradesiyle yerine getirmekte veya ihmal etmektedir. Dünyanın bütün nimetleri ve imkânları insanın, insanca (yalnız Allah’a kulluk ederek) yaşaması için verilmiş araçlardır. Bunları amaçlarına uygun olarak kullanmayanlar nimetin kıymetini bilmemiş ve israfa sapmış olurlar. İnsanın sınırlı gücü ve iradesi her zaman maddî ve mânevî ihtiyaçlarını karşılamaya ve kendisinden beklenenleri yerine getirmesine yeterli olmamaktadır. Bu sebeple insanlar hem diğer insanlardan hem de insan üstü güçlerden yardım istemeye ve almaya kendilerini mecbur hissetmişlerdir. Fakat onların bu iki kaynaktan yardım istemek ve almak için tuttukları yollar, benimsedikleri sistem ve usuller, ilâhî irşada kulak asmadıkları zamanlarda şirke ve bedbahtlığa düşmelerine sebep olmuş; dolayısıyla birçok bâtıl din, işe yaramaz sistem ortaya çıkmıştır. Bu âyet, ibadet ederken ve yardım isterken yöneleceğimiz doğru adresi bize göstermekte ve tevhidi (bir Allah’a ibadeti, sığınmayı ve yönelmeyi) getirmektedir. Âyette “ederim, dilerim” yerine “ederiz, dileriz” şeklinin seçilmiş olması tevhid ehli müminlerin bir bütün teşkil ettiklerini, bu sebeple “Sen ben değil, biz varız” ilkesi doğrultusunda hareket etmelerini, ferttoplum arasındaki dengeyi korumalarını işaretlemektedir. Burada “biz”i oluşturan bağ imandır, bir Allah’a kulluktur; “Allah’ın kulları! Kardeş olun” (Buhârî, “Nikâh”, 45; Müslim, “Birr”, 23, 28-32) meâlindeki hadis de bu mânaya açıklık getirmektedir. Müminler kardeşçe yardımlaşırlar, fakat kimin elinden gelirse gelsin gerçekte her nimetin Allah’tan geldiğini, O dilemedikçe kimsenin bir şey veremeyeceğini bilirler.
Ayet
Bizi dosdoğru yola ilet;ᅠ ﴾6﴿
Tefsir
İnsanlar maddî ve mânevî hayatlarını düzenlerken doğrunun yanında yanlış da yapmışlar; hatalı, çıkmaz, saptırıcı yollara da yönelmişlerdir. Sapmanın ve yanılmanın baş sebebi insanın kendini yeterli sanması, bilgi ve güç almak için Allah’a yönelmeyi reddetmesidir. “Gerçek şu ki insan, kendini kendine yeterli görerek ille de azgınlaşmaktadır! Oysa (kuldaki) her şey yalnız rabbine aittir (O’na dönecektir)” (Alak 96/6-8). “Bize doğru yolu göster” duası aynı zamanda rabbin, kullarına bir irşad ve uyarısıdır; eğer insan kendine yeterli olsaydı, doğru yolu görmesi ve bulması için bir başkasına ihtiyacı olmazdı. Yaratıcı bu tâlimatı verdiğine göre kula düşen, ilâhî irşada kulak vermek, insanî bilgi ve kabiliyetlerini bu irşad doğrultusunda kullanarak her adımını doğru atması için O’nun tarafından sağlanan imkânları gerektiği gibi kullanmaktır. “Doğru yol” (sırât-ı müstakîm) İslâm’dır. Allah’ın peygamberleri ile kullarına gönderdiği dinlerin genel adı da İslâm’dır. Yaratan ile yaratılan, Allah ile kul, akıl ile vahiy, hürriyet ile cebir, haksızlık ile adalet, iyi ile kötü... ancak İslâm’da yerli yerine konmuş, doğru ilişkiler ve dengeler kurulmuş, kurulma yolları gösterilmiştir. Hadiste yer alan bir örnekle açıklanacak olursa dosdoğru bir yol, yolun iki tarafında iki duvar, duvarlarda açılmış perdeli kapılar ve yolun başında da bir çağırıcı var ve o, “Ey insanlar! Hepiniz doğru yola giriniz, dağılıp parçalanmayınız!” diye sesleniyor. Birisi perdeli kapılardan birine girmek istediğinde yukarıdan bir başka çağırıcı sesleniyor: “Sakın o perdeyi kaldırma! Kaldırırsan girer gidersin!” (Müsned, IV, 182-183; Şevkânî, I, 20). Bu örnekteki yol İslâm’dır, duvarlar Allah’ın koyduğu sınırlardır, kapılar haramlardır, yolun başındaki çağırıcı Allah’ın kitabıdır, yukarıdaki çağırıcı ve uyarıcı, her müminin kalbindeki ilâhî öğütçüdür. Böylece İslâm’da vahiy, vicdan ve akıl birlikte işletilerek doğru yol bulunmaktadır. Ne irfandır veren ahlâka yükseklik ne vicdandır, Fazilet hissi insanlarda Allah korkusundandır.
Ayet
Nimetine erdirdiklerinin yoluna; gazaba uğramışların yoluna da, doğrudan sapmışların yoluna da değil!ᅠ ﴾7﴿
Tefsir
Burada tarihe bir atıf yapılarak yolun doğrusu ve eğrisi hakkında bir başka ölçüt ve delil daha verilmektedir. İslâm yalnızca Allah kitabında böyle buyurduğu için doğru yol değildir, aynı zamanda tarih boyunca ilâhî irşadı reddedenlerin tecrübeleri de doğru yolun İslâm olduğunu göstermektedir. Bu sebeple doğru yolu arayanlar ve üzerinde bulundukları yolun sağlamasını yapmak isteyenler, dönüp tarihe bakmak, gerçek mutluluğu bulanlarla sapanlar ve Allah’ın gazabına uğrayanların yol ve yöntemlerini incelemek durumundadırlar. Tarihte hem örnekler hem de ibretler vardır. Örnekler, peygamberlerin izlerinden giden fert ve ümmetlerde, ibretler ise onlara cephe alan ve Cenâb-ı Hakk’a meydan okuyanlarda görülmektedir. Bazı rivayetlerde sapanların “hıristiyanlar”, ilâhî gazaba uğrayanların da “yahudiler” olarak açıklanması (meselâ bk. Müsned, IV, 378; Tirmizî, “Tefsîr”, 2), yalnızca zaman ve mekân itibariyle yakın birer örnek olmalarından dolayıdır. Müslim’in rivayet ettiği bir kutsî hadiste (bk. “Salât”, 38) Allah Teâlâ’nın, “Namazı (Fâtiha’yı) kulumla kendi aramda yarı yarıya paylaştım ve kulum dilediğini alacaktır” buyurduğu ifade edildikten sonra şöyle devam edilmiştir: Kul (namazda Fâtiha’yı okurken) “Hamd âlemlerin rabbi Allah’a mahsustur” deyince Allah, “Kulum bana hamdetti” buyurur. Kul “rahmân ve rahîm” deyince Allah, “Kulum beni övdü” der. “Ceza gününün tek sahibi” deyince “Kulum benim yüceliğimi dile getirdi” der. “Ancak sana ibadet eder ve yalnız senden yardım dileriz” deyince “Bu, kulumla benim aramda ortak olan kısımdır ve istediği kulumun olacaktır” buyurur. Kul “Bizi dosdoğru yola ilet; nimetine erdirdiklerinin yoluna; gazaba uğramışların yoluna da, doğrudan sapmışların yoluna da değil!” deyince Allah, “İşte bu, yalnızca kuluma aittir ve kuluma istediği verilecektir” buyurur. “Duamızı kabul buyur, böyle olsun, bizi eli boş çevirme” mânasına gelen “âmin” sözü, dilleri ne olursa olsun bütün müslümanların, hatta semavî din mensuplarının ortak ifadeleri haline gelmiştir. Bu cümle Fâtiha sûresine dahil olmadığı gibi âyet de değildir. Birçok hadiste Resûlullah’ın Fâtiha’dan sonra “âmin” dediği ve böyle denilmesini öğütlediği ifade edilmiştir (meselâ bk. Müslim, “Salât”, 72-76). Namazda veya namaz dışında Fâtiha’yı okuyan veya dinleyen kimse, sûrenin sonunda “âmin” deyince aynı zamanda meleklerin de “âmin” dedikleri, hem şehâdet hem de gayb âlemlerinde aynı anda dile getirilen bu duanın Allah tarafından kabul buyurulacağı hadislerde açıklanmıştır (bk. Buhârî, “Ezân”, 112-113; Müslim, “Salât”, 72-76). Yine sahih hadisler, Fâtiha sesli okunduğunda “âmin” duasının da sesli yapılacağı bilgisini getirdiği için fıkıh mezheplerinin çoğu bunu benimsemişlerdir (Şevkânî, Neylü’l-evtâr, II, 229-232). Hanefîler’e göre bu cümle namazda daima sessiz söylenir.
Kaynak:Diyanet
26 Eylül 2016 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Etiketler
Hadis-i Şerifler
Hadisi Şerifler
Sorularla İslamiyet
25000 Vecih söz
Blogger
Teknoloji
ayet
Blogger Eklentileri
GÜNDEM
dünya
Hz. Ali r.a.
TÜRKİYE GERÇEKLERİ
cennet
Mobil
cehennem
edep
Diyojen
Hz. Ali
Hz. Ömer
Hz. Ömer r.a.
Oyun
Video
deccal
ihlas
kul hakkı
takva
şükür
Allah'a şükür
Blogger Haber Teması
Blogger Magazin Teması
Blogger Temaları
Blogger Themes 2017
DÜNYA GERÇEKLERİ
Foto Galeri
Kuran ve Sünnet
Sehl bin Abdullah
VİDEO
Wordpress
Wordpress Eklentileri
Yazarlar
ahiret
günahları terk etmek
gıybet etmek
hakikat
iman
insan
istişare etmek
kardeşlik
kibir
marifet
mertebe
musibet
niyet
pişmanlık
öfke
ölüme hazırlanmak
İslam
Abdestin Faziletleri
Abdülaziz Bekkine
Acaba günahlarım affedildi mi
Af ve Mağfiret
Aile ahlakı ile ilgili ayetler
Alfred Krupp
Allah’a yaklaşmak
Allah’ı zikretmek
Allah’ın alacağı
Allah’ın kudreti
Allah’ın sevgili kullarını
Alçak gönüllü olmak
Apple
Ateşe tapan kimse
Ayetler
Basit insanlar
Bayezid Bistami
Bayezid Bistami'den öğüt
Blogger Sayfa Numaralandırma
Blogger Temaları 2017
Call Of Duty
Dergi Blogger Temaları
Ebû Osman
Ebû Yahya el-Varak
Fudayl b. İyaz
George Bernard
Hasan-ı Basri
Hz. Ebubekir r.a.
Hz. Süleyman a.s.
Hz.Ali
Kabre hazırlıksız girmek
Kaybedilen para
Kul için en güzel şey nedir
MHP
Media
Mürşid-i Kamil
Mürşid-i Kamile neden ihtiyaç duyulur
Nasreddin Hoca
Nasreddin Hoca'dan hikaye
Publilius Cyrus
Rabbimize yaklaştıran bir amel
Sadî
Sophokles
Thomas Carlyle
Vefasızlık
Vera
Yeni Akit
Zulüm kılıcı
Zünnûn Mısri
aklın hayatı
akıl
amele riya karışması
anne
arafat
ateşin zararları
ateşten uzak olmak
avam
aşk
besmele
bilgi
cehalet
cuma günü
dili tutmak
dua
dünya sevgisi
ecel vakti
edebi öğrenmek
edebin özelliği
efendimiz
efendimizin sevdiği şeyler
evliyaları sevmek
fazilet
fesat
fitne
gafil
gafillik
gaflet
google
gıybet
haccın tesiri
hazine
hikmet
huzur
iftira atmak
incir
insanlar
insanın gıyabında konuşanlar
istişare
iyilik
içki
kadınların açık gezmesi
kalbe nazar
kalp gözünün kör olması
kaybedilen namus
kaza namazı
keder
kılıç kurbanı
mektup
mevlana
mümin
mürted kimdir
mürted olmak
müslümanların kıldığı namaz
nasihat
nefesin şükrü
nefsani arzular
nemrut
nimetin kıymetini bilmek
okumak
oruçlu kişi
renkler
reçete
riya yapmak
riyakarlık
saadet
sefalet
sevilmek
sonsuz güç
sıkıntı
terbiye
terk edilmemesi gerekenler
tövbe
tövbe etmek
veresiye
veresiye almak
ysk
yüksek hallere nasıl ulaşılır
zulüm çeşitleri
zühd
Ömer bin Abdülaziz r.a.
öfkenin ateşi
İslamın özelliği
ırklar
şikayet etmek
şükretmek
.. hadisini açıklar mısınız?
.açlık
1 kasım seçim sonuçları
1 kasım seçimleri
1. dünya savaşı
1993 yılı
2. dünya savaşı
25000Vecih Söz
ABD
AK PARTİ
Abdest alış şekli
Abdest organlarını bir defa yıkamak yeterli olur mu?
Abdullah bin Ömer r.a.
Abdullah İbni Mübarek
Abdurrahman Dilipak
Abdülkadir Geylani
Abdülkadir Geylani Hazretleri
Adalet nedir
Adn cenneti ile Firdevs cenneti arasındaki fark nedir? Adn cennetine kimler girer
Ahir zaman
Ahirette
Aile Reisinin Sorumluluğu ile ilgili Ayetler
Akrabalık Bağları ile ilgili Ayetler
Alessandro Manzoni
Alimlerin Fazileti
Allah
Allah bu kadar insanı nasıl hesaba çeker
Allah için ağlayan göz
Allah katında en büyük zulüm
Allah korkusu
Allah sevgisi
Allah'a hamdetmek
Allah'a şükretmek
Allah'ı sevmek
Allah'ı zikretmek
Allah'ın derdine düşmek
Allah'ın eseri
Allah'ın kudreti
Allah'ın rızası
Allah’a karşı sorumluluklar
Allah’ın kulları
Allah’ın rahmetine nâil oluşun alâmeti
Allah’ı zikretmek
Allah’ın adının zikredildiği evler
Alışveriş ile ilgili Hadisi şerifler
Amel’den yoksun âlim
Amerikalı Wilson Bentley
Amr bin Abdülkays
Anadolu yolculukları
Anne Baba
Anne Babaya İtaat ile ilgili Ayetler
Anne karnında ölen çocuğun ahiretteki durumu nedir?
Antoine Albalat
Arif kullar
Arzuları yerine getirmek
Ashabın Faziletleri
Ayasofya
Ayfer Dadak
Azrail
Aşure günü
Balzac
Battlefield 1 çözümü
Bekir Hazar
Benjamin Franklin
Besmelenin Fazileti
Beşikteyken veya bebekken konuşan çocukların sayısı kaçtır ve kimlerdir?
Bir anlık öfke
Bir anlık öfke her şeyi yok eder
Birden fazla kadınla evlenme ile ilgili Ayetler
Bişr-i Hafi hazretleri
Blogger Awesome
Blogger CSS menü
Blogger Hit nasıl alırım
Blogger Konu Bulmak
Blogger Mega Reklam Alanı
Blogger SEO ayarları
Blogger Sitemap
Blogger Sosyal Medya iconları
Blogger Yan menü
Blogger Yayın Sayısı
Blogger Önceki ve Sonraki Yazılar
Bloggere Alan Adı Yönlendirmek
Blogspot SEO ayarları
Boşanan Eşlerin Çocuklarının Bakımı İle İlgili Ayetler
Boşanma ve Usulu ile ilgili Ayetler
Bütün kötülüklerin anahtarı
CHP
CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ KANUNU
Cafer bin Muhammed
Cehalete karşı cihat
Cenab-ı Hakk
Cennet hayatının özellikleri nelerdir? Cennet de olsa
Cennet nimetleri ile ilgili Hadisi Şerifler
Cennet ucuz değil
Cennet ve Cehennem
Cennete girmenin koşulu
Cennetin gittikçe daha güzel bir yer haline gelecek olmasının hikmeti nedir?
Cennette kadınların durumu hakkında bilgi verir misiniz? Kadınlara da huri gibi erkek verilecek mi
Cennet’e ilk çağırılacak olanlar
Charlie Hebdo
Cihat dört kısma ayrılır
Cimrilik
DEAŞ
Dikenlerden sakınmak
Diriliş Ertuğrul 63.bölüm
Doğruluk
Duanın vakti ve fazileti
Dünya Ticaretinin Ahiret Boyutu
Dünya malı için üzülmek
Dünyanın köşkleri
Dünyanın merkezi
Dünyaya gönül vermek
DİYARBAKIR
E. Gibbon
Ebu Hûreyre
Ecel ile ilgili Hadisler
Edep ile ilgili hadisi şerifler
Ele geleni yersin
Ersoy Dede
Esirimin esiri
Ettiğimiz duâlar neden kabul olunmuyor?
Evrenin Yaratılışı
Facebook Canlı Yayın
Fal bakmanın ve baktırmanın hükmünü hadislerle açıklar mısınız?
Fatiha Suresinin Tefsiri
Firdevs cennetine kimler?
GERÇEK TARİH
Gaflet nedir
Gelecekte doktorların hastalarına yazacakları reçe
Google Crome
Gri deniz kırlangıcı
Gri deniz kırlangıcının özelliği
Gusül abdesti
Gusül ile ilgili hadisler
Gönenli Mehmet Efendi
Günahların seni bağlıyor
Güneş sistemi
Güzel sözler
HALEP
HZ ALİ
HZ ÖMER
Habeş Padişahı Necaşi
Hac ve Umre
Hak ile meşgul olmak
Hak'dan ayrılmamak
Haksızlığın önünde eğilmemek
Hammâd bin Zeyd
Hangi insanların canlarını alacağını nasıl bilirsi
Hasan Basri Hazretleri
Hasan-ı Basri (r.a)
Hasan-ı Basri Hz.leri
Hastalık ve Musibet
Havelsan
Haya
Hayvanlardan en zararlısı hangisidir
Hayvanlardan en zararlısı hangisidir?
Hayz
Hazret-i Ebu Bekir r.a.
Hediye
Hibe
Hicret
Hikmet ehli
Hilafet ve İmame
Huawei Enjoy 6
Hudud
Hurileri kıskanma imtihanına tutuldum?
Huzur nedir
Hz Ali
Hz isa
Hz isa yeryune inecekmidir
Hz mehdi
Hz İbrahim
Hz İsmail
Hz. Azrail a.s.
Hz. Davud
Hz. Ebu Bekir r.a.'ı ağlatan hadise
Hz. Hüseyin
Hz. Mevlana
Hz. Muaviye
Hz. Osman (r.a)
Hz. Peygamber (s.a.v)
Hz. Ömer (r.a)
Hz. Ömer r.a.ilim
Hz. İbrahim
Hz. İsa a.s.'ın sevmediği şey nedir
Hz.Ali’ye karşı savaşan sahabiler
Hz.Ebubekir Hz. Ömer
Hıristiyan âlemi
Hıristiyanlık inancı
Hırs
Infinite Warfare
Kabir ziyaretinin faydaları nelerdir?
Kadere İman
Kadının Koca üzerindeki hakkı
Kadının yolculuğu
Kainat
Kanaatkârlık
Kasame
Katl
Kazanç
Kebair
Kesb
Kesim adabı
Koca ile ilgili ayetler
Korku
Kozmetik dergileri
Kula en yakışan şey edeptir
Kur-an’ı Kerim
Kuran kalbe kuvvettir
Kuran okumak
Kurban ile ilgili ayetler
Kur’an-ı Kerim
Kâbe’ye hürmet
Köle azad etmek
Küdüsün Kızı
Kültür sanat
Kısas
Kıskançlık
L. Glein
Lanetleşme ile ilgili Hadisi Şerifler
Lessing
Levh-i Mahfuz
Libas (elbise) ile ilgili Hadisi Şerifler
Mal alım satım
Marifetullah
Mehdi'nin Özellikleri Nelerdir?
Mekke ile ilgili Hadisler
Mektubat
Merkur
Mescid ve Camiler ile ilgili hadisi şerifler
Mevla'ya yönelmek
Miras ile ilgili Hadisler
Mizah ve Şakalaşma ile ilgili Hadisi Şerifler
Mozilla
Muhammed Baki-Billah Hazretleri
Muhammed bin Ka’b
Musibetlere tahammül edememek
Mâlik bin Dinar
Mümine hürmet
Müminin kuvveti
Müminin nazarı
Müminlerin emiri
Müminlerin emiri kimdir?
Mürüvvet
Müslümanların karşı cinsten (kızla / erkekle) yabancı bir insanla chatleşmesi
Namaz kılarken istemeden de olsa aklıma sürekli bir şeyler geliyor
Necip Fazıl KISAKÜREK
Nefis ile ilgili hadisi şerifler
Nefisle cihat
Nefse en ağır gelen şey nedir?
Nefsin arzularına gem vurmak
Nefstir seni yola koyan
Opera
Otomobillere Cam Film
PYD
Pardus İşletim Sistemi
Petrol Türkiye
Prens Bismark
RAKKA
RESİM GALERİSİ
RUSYA MERKEZ CAMİİ
Rabiat-ül Adeviyye
Reca bin Hayve
Râbiyat-ül Adeviye
SAS KOMANDOLARI
SAĞLIK
SEO SEO Ayarları
SUR
SURİYE DEMOKRATİK GÜÇLERİ
Sadaka ile ilgili ayetler
Sadi
Safari
Sahabe-i kiram
Sahte Peygamber ile ilgili ayet
Samsung
Samsung A serisi
Samsung GalaxyS8
Sebe Kraliçesi Belkıs
Sema bir dalgadır
Sen derviş olamazsın
Seriyyü’s Sakati
Seriyyü’s Sakati
Seven sevdiğini hiç unutur mu
Sistem gereksinimleri
Sâmî Efendi Hazretleri
Sübhanallah
Süfyan-ı Sevri Hz.leri
Süleyman a.s.
TARİH
TSK
Takva nedir
Taşınabilir Bataryası: PLUG
Tefsir
Tefsir ve Kuran-ı Kerimin Fazileti ile ilgili Hadisler
Tevbe ile ilgili hadisi şerifler
Tevekkül ile ilgili Hadisi şerifler
Teyemmum ile ilgili Hadisi Şerifler
Teşekkür ile ilgili Hadisi Şerifler
TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ
TÜRKMEN
Türkiye petrol
Tıb ile ilgili Hadisi Şerifler
UMRÂ VE RUKBA ile ilgili Hadisi Şerifler
Uyuma ve Uyunma Adabı ile ilgili Hadisi Şerifler
Uyumak ile ilgili hadisi şerifler
Uğursuzluk ve Fal ile ilgili Hadisi Şerifler
Vakıf İle ilgili hadisi Şerifler
Vasiyet ile ilgili hadisi şerifler
Vehb bin Münebbih
Vehb bin el-Verd
Vekalet ile ilgili hadisi Şerifler
Veranın hakikati
Video Galeri
Washington Deneyi
WhatsApp
Wordpress Forum Kurmak
Yalan ile ilgili Hadisi Şerifler
Yemin ile ilgili hadisi şerifler
Yerli Tabanca Nato testinde
Yeryüzündeki Faziletli Yerler
Yiyecekler ile ilgili Hadisi Şerifler
Yol kesme ile ilgili hadisler
Yolculuk ile ilgili Hadisi Şerifler
Yunus Emre
Yunus bin Ubeyd
Yıldızlar ile ilgili Hadisi Şerifler
ZTE
ZTE'nin yeni telefonu: Axon 7 MAX
Zekat
Zekat ile ilgli Hadisi şerifler
Zeyd B. Erkam r.a.
Zeyd bin Eslem
Zulüm nedir
abd oyunları
abdest suyu
abdestin faydaları
abdestli yemek pişirmek
acizlik
adalet
afiyette iken şükür
ahiret için üzülmek
ahiret yurdu
ahirete temiz gitmek
ahiretin güzelliği
ahiretten geçmek
ahlak
aile sevgi
aklın başa gelmesi
akıllı olmak
aldatmak
alim
alnın terlemesi
alışkanlıkların en asili
amellerin azlığı
ana babaya hizmet
ankara saldırısı
ankara saldırısı gerçekleri
arifin edebi
arkadaş ile ilgili hadisler
arkadaşlık etmek
avea hatta geciş
avea kampanyaları
avea türktelekom
ay ile ilgili ayetler
ayaklar
ayakların önemi
ayağımızın kıymeti
ayna
az yemek
az şükretmenin sonu
aza
azamet
açık öğretim 2016 güz dönemi sınav sonuçları
açık öğretim sorular
açıköğretim sınav sonuçları
aöf 2016 sınav
aöf sınav
aöf sınav sonuçları
aöf sınav soruları
ağaç sulamak
aşk ile yanan yürek
aşure orucu ve aşure tatlısı hakkında bilgi verir misiniz? Aşure günü yas tutmanın bir sakıncası var mıdır?
baba
bahaneler aramak
bakkal
bal kavanozu
batıl
batıl ilimler
batıla sapmamak
baş ağrısının hafiflemesi
baş olmak
başkanlık
başkasına vermek anlamında bir ayet var mı?
başkasını kötülemek
beden
beden ülkesi
bedeni korumak
bedenin selameti
ben diyenler
besmele okumak
beynamaz
bias
bidat ehli
bilginden öğüt
bilgisizlik
bir damla su
bir tepsi hurma
bir şeyleri düşünüyorum; bu durum namazımı bozar mı?
birbirini sevmek
birbirini yemek
birden fazla erkekle evlenebilecek mi?
bollukta şükür
bu alemde rahat edenler
burun deliklerinin kabarması
bölüşmek
büyük haçlı ordusu
büyüklük
cahil yönetici
cami
cehennemde lüzumsuz değil.
cehennemin çekirdeği
cehennemlikler
cennet bahçeleri
cennet köşkleri
cennet nasıl kazanılır
cennete girmek
cennete neyle gidilir
cennetin kapısı
cennetlikler
cennette cinsel hayat var mıdır?
cep telefonları
cezalar
cihat
cimri müslümanlar
cinayet zulüm
cuma vakti
cömert
cömert müslümanlar
daeş
daha fazlasını istemek
dalalet
dalkavuklar
dalkavuklar kimlerdir
dalkavukluk
darlıkta şükür
darlığa düşmek
darılmak
deccal kimdir
deccal mehdi hz isa
deccal ne zaman cıkacaktır
dedikodu yapmak
deniz kuşu
derman
dert
dertlerin alınması
devlet
devlet bahçeli
devletin eksikliği
diken sulamak
dikenli yol
dilini korumak
dimağı uyuşturmak
dini eğitim
dini vecibelerin yerine getirilmesine mani olmak
dinin selameti
diri diri
diriliş ertuğrul
diriliş saadettin köpek
diyar
dizi
diziler
doktor
doktorların hastalarına yazacakları reçete
dost
dost olmak
doymak
duanın kabul edilmemesi
durmadan çalışmak
dönyadan göçmek
dünya bahçeleri
dünya kelamı
dünya lezzetlerini terk
dünya nimetleri
dünya ve ahiret
dünyada divane olmak
dünyadaki musibetler
dünyadaki sıkıntı
dünyadaki vazifeler
dünyadan beklenti
dünyadan dert yanmanın en önemli sebebi
dünyadan geçmek
dünyadan uzaklaşmak
dünyadan yakasını kurtaramayanlar
dünyadan çok şey beklemek
dünyalık
dünyalık için üzülmek
dünyalık peşinde koşmak
dünyalığa sahip olmak
dünyanın çekiciliği
dünyaya aldanmak
dünyaya değer vermek
dünyaya düşkünlük
dünyaya düşkünlüğün feci sonu
dünyaya gönderiliş maksadı
dürüstlük
ebedi kalmak
ebedi saadet
ebediyet alemi
edeb
edebi küçümsemek
edepsizliğin sebepleri
elem
elmas
en akıllı kişi
en birinci vazife
en büyük düşman
en büyük musibet
en büyük zenginlik
ergün diler
eriat
erkek
erken ölmek
fakir olmak
fakirlik
fakirlik derdi
fani dünya
fasık
fazilet sahibi
fazileti arttırmak
feyz kapısı
filozof
filozofun zararı
fuhuş
gaflet hastalığı
ganimet bilmek
gece ibadete kalkmak
geflet
gerektiği gibi yaşamak
gerçek dostlar
geçim sıkıntısı
google haritalar
google logo sırrı
google logosu
gök halkı
gölgeye sığınmak
gönlümüzde olanlar
gönlün razı olması
gönlün yumuşaması
gönül
gönül alemimizi kontrol etmek
gönül aynası
göz zinası
gözlerin yaş dökmesi
gözyaşı
göçüp gitmek
göğüs bahçesi
gülmek
gülünen şeyler
gülüşün terbiyesi
gümüştekin
günah kirinden temizlenmek
günahlara düşmek
günahlara engel olan vera
günahlardan temizlenmek
güncel
güneşi durdurmak
güven
güvenmek
güzel ses
gıybetin kötülüğü
hac
hac adayları
hacda günahların affedilmesi
hadis-i şerif
hak
hak rızası
hakikatte ölüm
hakiki iman
hakkın kaybedilmesi
haksızlık
hakyol
hal çaresi
halis niyet
hamdetmek
han hanedanlığı
haram
haram lokma
haramı küçümsemek
hasta olmak
hayamızın azlığı
hayat
hayatta mühim olan nedir?
hayatı idame ettirmek
hayvanlar
hayırlı eş bulmak
helalleşmek
hemoglobin molekülü
her şeyin başı besmele
hesap vermek
heybet
hiddet
hikmeti görebilmek
hile yapmak
hindistan cevizi
hizmetkar olmak
hukuk
huzur ve saadet
huzurda olmak
huzursuzluk
huzuru mehabet
hz mevlana
hücre
hüdhüd kuşu
hüner
hür insan
hürmet etmek
iOS10
ibadetin en yükseği
iblis
ihlas nedir
ihlas sahibi
ihlasla yapılan hayır
ihlaslı olmak
ihlasın manası
ihsan
ihsan-ı ilahi
ihtiyatlı olmak
ilahi kitap
ilahi mektup
ilim
ilim ağacı
ilim meclisi
ilim öğrenmek
ilimsiz din olmaz
ilk günah nedir
illet
imandan uzaklaşmanın alameti
imansızlık
imanı korumak
imanı kurtarmak
infak
insafla muamele etmek
insan hayatı
insan olabilmek
insan vücudu
insanlara olmayan bir olayı olmuş gibi gösterir mi?
insanların felakete uğraması
insanların çokluğu
insanlıktan uzaklaşmak
insanoğlunun nankörlüğü
insanı sevmenin yolu
internette konuşması caiz midir?
ios 10 işletim sistemi indir
ios 10 yenilikleri
ios 10 özellikleri
iphone 7
iphone 7 ye ios 10 yükle
iphone8 görüntüleri
islam
islam dini
islam dünyası
islamiyet
islamiyetin özelliği
istanbulda çatışma
istiğfar
iyi işlerin sırrı
iyi niyet sahibi olmak
izzet
işini bilmek
işlediğimiz günahlar
işlenen günahlara tövbe etmek
kabirden kalkmak
kabre girmek
kacda günahların affedilmesi
kadın
kadın ve erkeği bir arada tutan şey
kafamızdaki şüpheler
kafirin kuvveti
kalbe bulaşan kir
kalbe nur
kalbe zulmet
kalbi korumak
kalbi temizlemek
kalbin gıdası
kalp yarası
kamil insan
kar kristali
kar kristalleri
kar taneleri
kas dokusu
kavak ağacı
kavim
kemal
kemale ermek
kemali hürmet
kendini beğenmek
keskin nişancılar
kibirli olmak
kimlerle beraber olmamalı
kitap
kitaplar
kudret ve azamet
kul
kul hakkının önemi
kula ihtiyaç
kulluk borcu
kulun niyeti
kumar
kuran'dan uzaklaşmak
kuranıkerim
kurtlar vadisi pusu
kusurları görmek
kusurları görmenin önemi
kusurları tedavi etmek
köle
köle olmak
köpek hangi insandan iyidir?
kötü kavim
kötü yoldaş
kötülük
kötülüğe karşı iyilik
küsmek
kıbleye doğru oturmak
kıvılcım
kıyamet
kızan bir kimse
kızartılmış koyun
lahuti
lanetleme ve sövme ile ilgili hadisler
leziz gıdalar
lokmaya dikkat etmek
mabud
maddi yıkım
mahkum
mahlukat
makam sahipleri
malın elden gitmesi
manevi gıda
manevi yıkım
maneviyat makamları
maneviyat makamlarından nasibi olmayanlar kimlerdi
manvınık
marifetli insan
mehdi
mehdinin gelişi
mekke
mekkenin fethi
melekler
memnuniyetsizlik
mertebe sahipleri
mescid
mevlana sözleri
meşakkat
minnet bilmek
misafir
misafir olmak
misafirlik
muhtaç varlık
mukaddes
musibetler
musibetlerin iyi tarafı
musiki aletleri
mükafat
mükemmellik
mümtaz kudret
münafığın kuvveti
münker ve nekir
müslümana yakışan nedir
nafile ibadet
namazı terk
namus
nasa
nasihat etmek
nasihat etmeyen
nasıl hesap vereceğiz
nazın ölçülmesi
ne için yemek yemeliyiz
nedamet
nedamet ağacı
nefes
nefesin şükrüdür.
nefis muhasebesi
nefs
nefse ağır gelen şeyler
nefse uymak
nefse uymanın zararları
nefsi küçültmek
nefsi sevmek
nefsi öldürmek
nefsin aldatması
nefsin arzuları
nefsin kötülüğü
nefsin tuzağı
nimet bilmek
nimetin artması
nimetlerin en düşüğü
nimetlerin en küçüğü
nimetlerin kıymetini bilmek
niyetin değişmesi
niyetin önemi
noel baba kimdir
noel kutlamak caizmi
noksanlık
normal konularda forum sitelerinde
noyan saadettin
odun yığını
okuma
okuma isteği
okumanın önemi
okumayı sevmek
ortadoğu
oruç
oruç tutmak
oruçu bozan şeyler
oyu nerede kullanacağız
papa ve rusya
para
paylaşmak
peygamber torunu
peygamberimizin mucizesi
peygamberler
pkk
riya
ruh programı
ruhumuzun yaraları
ruhun bedeni terk etmesi
ruhun selameti
ruhun şifası
rusya ve haclılar
rütbe
rızk
rızkın kesilmesi
saadettin köpek kimdir
sabote etmek
sabır
sabırsız insanlar
sadaka
sadaka vermek
sadakat
saf gönül
safa
salat
salih ameller
salihler
saltanat
sanal gerçeklik gözlüğü
sapıklığa düşenler
saygı
saygınlığın eksilmesi
saygınlığın yükselmesi
saygıyı terk
sayılı günler
secdeye gitmemek
sefa sürmek
sefa yeri
sefil
sehl
serçe
sevap
sevgi
sevmek
sihirbazlar
son menzil
sonsuz hayat sıkıcı olmaz mı?
sonsuz olan
sonsuz saadet
sonuna kadar gitmek
sony
sony xperia z5
sony xperia z5 almanız için gerekli sebepler
sony yeni telefonları
sony z5 alınırmı
sony z5 neden almalıyım
suç oranının düşmesi
süfyan
sünnet
sünnete uymak
sünnetten uzaklaşmak
sürgüne gitmek
tahammül
tamahkârlık
tansiyonun düşmesi
tarafım bilinsin
tarihi mezar
tarikat
taze hurma
tefekkür
tefekkürün faydası
telefonlar
televizyon
terzi dükkanı
teselli
tevazu
ticaret ile ilgili hadisi şerifler
toplu dua
toprak için savaşmak
tutulan oruç
tülbent
türkiyeye neden saldırılıyor
türktelekom mobil
ululuk meyvesi
usül
uçan balık
uğrunda yaşananlar
uğrunda ölmek
vahşi barbarlar
vahşi hayvan
vahşi hayvanlar
vakar
vakitsiz ölmek
varlığa güvenmek
vera nedir?
vera sahibi olmak
verâ sahibi olmak
virüs
yabancı kadın
yalacılık
yalan söylemek
yaratanı sevmek
yaratanı tanımak
yaratanın kudreti
yaratanın misafirleri
yazar
yağmur
yağmur damlası
yağmursuz bulut
yedi kat gök
yemek pişirenler
yemle yakalanan balıklar
yeniakit
yer halkı
yetmiş büyük sufi
yol
yolda yürümek
yorgunluk
yüzde nur olması
yılbaşı
zamanımızın en önemli vazifesi
zamanın kıymeti
zavkü sefa
zekatın ölçüsü
zemzem suyunun sırları
zemzem suyunun özellikleri
zevk
zevki sefa
Çocuk Sevgisi ile ilgili Ayetler
Çocuk ve Çocuk Yetiştirme ile ilgili Ayetler
Çocukların Hayırlı Olması için Dua
Çocukların bakımı ile ilgili Ayetler
Çocukların için hayır duası
Öfke gelince akıl uçup gider
Öfke ile ilgili hadisler
Ölüler kabrine gelenleri görür mü?
Üste başa bulaşan kirler
Üç haslet sahibi
çene çalmak
çin
çirkini güzelden ayırmak
çocukla arkadaşlık yapmak
çocukla oynamak
çok konuşmak
çorum ili
öfkenin başı
öfkenin giderilmesi
öfkenin zararları
ölmeden önce yapılması gerekenler
ölçü vermek
ölüm
ölüm hazırlığı
ölüm için hazırlık yapmak
ölüm kapımızı çalacak
ölüm nedir
ölüm peşimizde
ölüm sonrası
ölüm sonrası hayat
ölümden korkmak
ölümü kabullenmek
ölümü tebessümle karşılamak
ömür
ümit
üniversite sınavı
ünlü kişilerin sözleri
ünlü sözleri
üstün ilim
İPhone
İblis’e en zor gelen şey nedir
İbn. Mes’ud (r.a)
İbrahim as ve oğlu
İbrahim bin Edhem Hazretleri
İbrahim bin Ethem
İflas
İhtiyacın olsa bile
İki sevgi bir gönüle sığmaz
İkrime r.a.
İlim
İlmin onda dokuzu öldü
İmam Malik r.a.
İmam-ı Rabbani
İmam-ı Suyuti
İman
İman ve İslam
İnsanlara teşekkür etmek
İnsanoğlu
İnsanın elindekilerinin değerini bilmesi
İnsanın istediğini elde etmesi
İsim ve Künye
İskender
İslam düşmanlarına karşı cihat
İslam Ümmeti ile ilgili hadisler
İslamda edep
İslamda zorlama yoktur
İsrail terörü
İsrailoğulları
İtikaf
İyilik
İçecek ile ilgili Hadisler
ırk ayrımı
ırkçılık
ırkçılığın kötülüğü
Şarap ile ilgili ayetler
Şa’bi
Şefkat ile ilgili ayetler
Şehvetine düşkün olmak
Şeytan uyur mu?
Şeytana karşı cihat
şefkat etmek
şehitlik
şerefin kaybedilmesi
şerrin kötüsü
şeytanın aldatmacası
şeytanın büyüklenmesi
şükrü terk
şüphelenmek
şüpheli şeyler
şüpheli şeylerden sakınmak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder