Tabi ilk günden bu güne akıllarda dolaşan soru ise "Zırhlı-mayından etkilenmeyen askeri araçlarımız yok mu? Zırhlı araçlar nasıl parçalanıyor?" oldu...
Tabi ilk günden bu güne akıllarda dolaşan soru ise "Zırhlı-mayından etkilenmeyen askeri araçlarımız yok mu? Zırhlı araçlar nasıl parçalanıyor?" oldu...
Türkiye'nin Savunma sanayisinde dışa bağımlılık her geçen gün düşüyor. Bugün dışa bağımlılık yüzde 90'lardan yüzde 50'lerin altına inmiş durumda. Kendi üretimimiz de olan birçok zırhlı aracımız mayından etkilenmiyor ama PKK haince saldırılarını 5 tonluk patlayıcılarla gerçekleştiriyor.
Yaklaşık son 55 günde PKK'nın haince saldırıları sonrası 129 güvenlik gücümüzü şehit verdik. PKK çözüm süreci kapsamında gerek istikbarati zafiyet gerekse paralel örgütle işbirliği ile güvenlik güçlerimizin geçiş noktalarına tonlarca ağırlıktaki patlayıcıları yollara döşemiş. Şehitlerimizin ise neredeyse 90'a yakınını işte bu patlayıcılarla şehit verdik.
Türkiye'de özellikle dağ bölgelerinde olduğu için askerimiz son teknoloji zırhlı araçları kullanırken polislerimiz de zırhlı araçları kullanıyor. Hatta bu araçlarımızı terörle mücadele kapsamında kendimiz üretiyoruz...
Pervari'de 8, Dağlıca'da 16 ve Iğdır'da ise 13 güvenlik gücümüzü şehit verdiğimiz saldırılarda PKK önceden yola döşediği tonlarca ağırlıktaki patlayıcıları infilak ettirdi. Hatta Dağlıca'da her biri 400 kilodan oluşan 8’li "Toll Sarya" düzeneği kullanıldı.
Askeri üst düzey kaynaklar ise hiçbir zırhlı aracın her türlü ve miktardaki patlayıcıya dayanıklı olarak imal edilemeyeceğini söylüyor.
Ayrıca her tehdide karşı korumalı bir araç geliştirmek hem ekonomik olmaz hem de ağırlık, hacim gibi nedenlerle teröre karşı arazide kullanım imkanı olmaz. Yani anti tank mayınına veya 1 ton patlayıcıya karşı zırhlı araç yapılabilir ama bunu o arazide kullanmak mümkün olmaz!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder